Altı kişi istekleri dışında kendilerini yeni bir ölümcül labirentin içinde kilitli bulurlar. Hayatta kalmak için yavaş yavaş ortak noktalarını keşfetmeye başlarlar… ve hepsinin daha önce bu ölümcül labirent oyununu oynadıkları ortaya çıkar.

Fim, gizemli ve içine kapanık bir öğrenciyle iletişim kurmaya çalışan genç bir öğretmenin hikayesini konu ediyor. Julia, Oregonun sakin, küçük bir kasabasında öğretmenlik yapan genç bir kadındır. Gizemli bir öğrenci olan Lucas ile yakınlaşmaya çalışan Julia, kasabanın polisi olan erkek kardeşi ile birlikte öğrencisinin sakladığı sırrı ortaya çıkarmaya çalışır. Ancak Lucasın herkesten sakladığı sır, sadece kendisi için değil tüm kasaba için tehlike oluşturur. Julia, sırrı ortaya çıkarmaya çalışırken kendisini korkunç durumların içinde bulur.

İnsanlar bir şey hatırlamak istediklerinde Nick Bannister'ın (Hugh Jackman) ofisine gelir ve Bannister da kendileriyle neredeyse bir psikolog gibi ilgilenir. Geçmişimizdeki tüm dosyalar aklımızda saklanıyor ama asıl soru bizim bunlardan hangilerine erişebildiğimiz. Bannister'ın yeteneği, doğru soruları sormak ve küçük bir ücret karşılığında yeniden hatırlamak istediğiniz anıları bulmaktır. Bir gün ofisine çok küçük bir isteği olan gizemli bir kadın (Rebecca Ferguson) gelir. Kadın kaybettiği anahtarların yerini bulmak istemektedir. Bannister çok geçmeden bu kadınla bir ilişkiye başlar ama ilişkileri kadının ortadan kaybolmasıyla son bulur. Onu bulmak için Bannister'ın kendi anılarında gezinerek kadının verdiği ipuçlarını toplamaktan başka çaresi yoktur.

Billings, tanınmış bir psikiyatrist olan Harpera başvurmak için birçok nedeni olan bir adamdır. İki çocuğu tuhaf olaylar sonucu ölmüştür. Yaşananların etkisinden çıkamayan Billings, karısı ve yeni doğan oğlu ile birlikte yeni bir eve taşınır. Billings, yeni bir hayata başlamak istese de geçmişi onun peşini bırakmaz.

En iyi arkadaşının babası, haksız yere kasabanın değerli jingle belllerini çalmakla suçlanınca, genç bir amatör dedektif ve arkadaşları Noelden önce gerçek hırsızı bulmalıdır.

Angie ve onun arkadaşlarının hayatları gözler önüne geliyor. Angie, her zaman bir hayalle yaşamış bir genç kızdır, süper kahraman olup, insanların hayatlarını hatta dünyayı kurtarmak istemiştir. Bu kazadan sonra, Angie’in aradığı fırsat ayağına gelmiştir, Angie, kazadan sonra, çocukluğundan beri hayalini kurduğu süper kahramanlık seviyesine artık çok yakındır ve önüne gelen bu şansı en iyi şekilde değerlendirecektir.

Genç bir adam olan Yakov Ronen’den, eski Ortodoks Yahudi cemaatinin vefat etmiş bir üyesinin gece boyunca başında durması istenir. Maddi olarak sıkıntılı bir dönemden geçen Yakov, istemese de para kazanmak için teklifi kabul eder. Ancak nöbet tutmak için geldiğinde bir şeylerin ters gittiğini fark eder. Yakov, çok geçmeden yaşanan gizemli olayların nedeni ile yüzleşmek zorunda kalır.

Tüm zamanların en ilgi çekici serilerinden biri olarak kabul edilen Paranormal Activity serisinin bu üçüncü filminde, ilk iki filmle tanıdığımız Katie ve Kristi'nin çocukluklarına, ürkütücü olayların yaşanmaya başlandığı o ilk zamanlara gidiyoruz. Yıl 2005... Katie, o dönem hamile olan kız kardeşi Kristi'ye çocukluklarından kalma eski videoların bulunduğu bir koli gönderir. Bu videolar, bir süre sonra esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolur.Katie ve Kristi, çocukluklarında, anneleri ve onun erkek arkadaşı Dennis'le birlikte yaşayan iki küçük kız kardeştir. Kristi, Toby isimli bir hayali arkadaşa sahiptir ve Toby'nin silüeti bir gün aniden görünür. Böylece evde birtakım gizemli olaylar belirmeye başlar. Dennis evlerindeki el kamerasının kaydını incelerken ekranda esrarengiz bir şekilde beliren silüet, adamı dehşete düşürecek, bu durum üzerinde düşünüp bir çözüm bulmaya sevk edecektir. Öte yandan bu gizemli ve ürkütücü olaylar, uzun yıllar boyunca Katie ve Kristi'nin peşini bırakmayacaktır.

Yakınlaşınca sırlar, sır olmaktan çıkar… Apar topar başlayan bir ilişki kişilerin sırlarını ortaya çıkarır… Yeni tanışan Vanessa ile Chris kısa sürede çıkmaya başlarlar. Chris’in annesi Maddie bu duruma oldukça hoşnutsuz yaklaşır.

Bülent, ünlü bir futbolcudur. Tatil yaptığı otelde tanıştığı Betül'e aşık olur. Fakat Betül aniden otelden ayrılıp izini kaybettirir. Bu arada trafik kazası geçiren Bülent'in futbol hayatı da sona ermiştir. Geçirdiği trafik kazasının kasıtlı olarak yapıldığı şüphesi üzerine Bülent, bu olayı araştırmaya başlar

Buenos Aires, Arjantin. Başarılı bir avukat olan Sebastián, iki çocuğunu okula götürmek için eski eşinin bir apartmanın yedinci katında bulunan dairesinden çıkar. Onlar merdivenlerden koşarak inerken, o asansörü kullanır. Zemin kata indiğinde Sebastián çocukların gelmesini bekler.

Şef müfettiş Armand Gamache ve ekibi gizemli bir cinayeti araştırmak için Three Pinesa gelirler. Araştırmaları boyunca bu barış dolu kasabada gölgede kalan sırları açığa çıkaracaklardır

A. J. Finn’in romanından uyarlanan filmde, agorafobi hastası Anna Fox’ın (Amy Adams) hikâyesi anlatılıyor. New York’ta bir apartmanda yalnız yaşayan Anna, asla dışarı çıkmaz. Hastalığı dolayısıyla evden dışarı çıkmakta, kalabalığa karışmakta, sosyal aktivitelerde bulunmakta zorlanmaktadır. Tüm zamanını evde içip, film izleyerek ve komşularını röntgenleyerek geçirir. Anna’nın rutin, sakin yaşantısı evinin tam karşısına taşınan Russell ailesinden sonra alt üst olur. Anna, idealindeki aile olarak gördüğü Russell ailesini röntgenlemeye başlar ve bir gün hiç görmemesi gereken bir şey görür.

Doktor Louis Creed, eşi Rachel Creed ve 2 çocuğuyla birlikte şehir merkezinden uzakta müstakil bir eve taşınmıştır. Müthiş bir ormanın içinde bulunan evin arazisi, dışarıya gösterdiğinden çok daha fazlasını saklamaktadır. Yan taraftaki evcil hayvan mezarlığının laneti, Creed ailesinin üzerine çökecektir.

Uyumsuz’da sistemi alt üst eden bilgileri ortaya çıkardıktan sonra, Tris ve Dört’ün, Şikago’yu çevreleyen duvarların dışına kaçması gerekmekte, hayatlarında ilk defa bildikleri tek şehri ve sevdiklerini bırakmak zorundadırlar. Tris ve Dört’ün, Şikago duvarlarının arkasında devam etmekte olan ve bütün insanlığı tehdit eden savaşta kimden yana olacaklarına hızlı bir şekilde karar vermesi gerekecek ve Tris hayatta kalabilmek için cesaret, sadakat, fedakarlık ve aşk arasında imkansız bir seçim yapmaya mecbur bırakılacak.

Bu dehşet verici korku filminde İtalyanın güneyine gitmek için birlikte yola çıkan beş yabancı, mahsur kaldıkları ormandan sağ kurtulmak için umutsuzca mücadele eder.

Paranormal Activity serisi, aslında Blair Cadısı projesi ekolünün bir devamı sayılacak konsepte sahip olmasıyla, belki de sinema tarihinde yeni bir janr olarak değerlendirilebilecek içeriğiyle azımsanmayacak bir sinema kitlesi yaratmayı başardı. İşte Paranormal Activity 2'de de, ilk filmde yaşananların birkaç ay öncesiyle olayların akışı başlayacaktır. İlk filmde doğaüstü mahlukat tarafından ele geçirilen Katie'nin, kız kardeşinin evindeyiz. Kriste, ailesiyle birlikte, mütevazı bir yaşam süren sıradan bir kadındır. Ta ki evlerinde yaşanan bir hırsızlık olayıyla birlikte başlayan gizemli olaylara tanık olana kadar... Eve giren hırsız bir tek oğlu Hunter'ın odasına girmemiş, sadece kız kardeşi Katie'nin hediye ettiği kolyeyi çalmıştır. Kocası Dan, olayı aydınlatmak için evin çeşitli yerlerine kamera sistemi kurar. Evin dadısı evde bazı doğaüstü güçlerin var olduğunu iddia etse de bu diğerlerine pek inandırıcı gelmez. Fakat kamera güvenlik sistemi kurulu olmasına rağmen tuhaf sesleri duymaya devam etmektedirler. Katie ve Kriste'nin ürkütücü çocukluk anıları yeniden canlanmak üzeredir.

İlk gizemli cinayet vakalarını çözmelerinden dört yıl sonra artık tam zamanlı birer dedektif olan Nick ve Audrey Spitz zor durumdaki özel dedektiflik bürolarını ayakta tutmaya çalışmaktadır. Arkadaşları Mihrace’nin düğününe katılmaları için özel bir adaya davet edilen Spitz çifti, kutlamaların başlamasının hemen ardından damadın fidye için kaçırılmasıyla birlikte kendilerini belanın tam ortasında bulur. Artık göz kamaştırıcı misafirler, aile üyeleri ve hatta gelinin kendisi bile birer şüpheli hâline gelmiştir. Hayal ettikleri her şeye kavuşabilecekleri bir fırsat yakalayan Nick ve Audrey Spitz, dedektiflik bürolarının nihayet başarıya ulaşmasını sağlamak ve uzun zamandır erteledikleri Paris seyahatini gerçekleştirmek için son derece tehlikeli bir maceraya atılır.

Veronica Roth'un Divergent romanlarına dayanan bir uzun metraj film üçlemesidir. Distopik bir toplumda geçen üç bilim kurgu aksiyon filminden oluşuyor: Divergent, Insurgent ve Allegiant

Parlak bir medyumluk yeteneğine sahip iblis uzmanı Elise Rainier bütün hayatını sonsuz karanlıkta kötücül anahtarlar açmış yaratıklara engel olmaya adamıştır. Çocukken ölülerle iletişim kurabilen Elise, yanlışlıkla dünyamıza çok kötü bir şeyin girmesine neden olmuştur. Film, Elise’i çocukluğunun geçtiği eve götürüyor. Anahtar Surat’ı yenerse, kapana kısılmış ruhları sonsuza dek özgür kılacaktır.

Araştırmacı gazeteci Rowena Price (Halle Berry) arkadaşının öldürülmesinin güçlü reklam müdürü Harrison Hill’le (Bruce Willis) bağlantılı olabileceğini öğrenince, iş arkadaşı Miles Haley’nin (Giovanni Ribisi) yardımıyla, kimlik değiştirir. Bir yandan Hill’in şirketinde geçici sekreter Katherine olarak çalışırken, bir yandan da Hill’in internet üzerinden flört ettiği Veronica olur. Rowena, böylece avının etrafını dört bir yandan sarar, ama keşfettiği tek şey kimlik değiştirenin sadece kendi olmadığıdır.