Yapımcı, senaryo yazarından mutlu sonla biten bir romantik komedi senaryosu ister. Bunun üzerine senaryo yazarı mutlu sonla bitemesi gereken film için kendisi yollara düşer. Ve karşısına hem komik hem ağlatan olaylar gelir...

İki bıçkın delikanlı olan Tarkan ve Serkan,internette yanlışlıkla bir suça karışmaları sonucu ahlak polisi tarafından nezarete alınırlar. Bu sırada Emniyet, ünlü mafya babası Boğa İsmet'e operasyon hazırlığındadır. Emniyet, bu riskli görevde kendi içlerinden bir kayıp vermemek için Tarkan ve Serkan'a mafyaya sızma görevi verirler. Ancak Tarkan ve Serkan her zamanki şanssızlık ve beceriksizliklerini de beraberlerinde getirirler.

Paralı askerlik yapan eski bir gizli servis ajanı hiç tanışmadığı oğlunu kurtarmak için kolları sıvar. Ne var ki baba olmayı öğrenmek bugüne kadarki en zorlu görevidir.

Karakol amiri Ziver Bey (Şener Şen) ile çalışan ve ona çok saygı duyan Cumali (İlyas Salman) genelevde çalışan Şekerpare'ye (Yaprak Özdemiroğlu) ilk görüşte aşık olur. Ancak Ziver Bey'in Cumali'yle ilgili başka planları vardır. Şekerpare'nin de Cumali'den hoşlandığını anlayan Ziver, genelev üzerindeki kontrolünü artırmaya çalışır. Hatta işleri evi kapatmaya kadar götürür. Ancak içlerine Cumali'yi de alan Letafet Hanım ve kızları Ziver'e hiç ummadığı bir oyun oynayacaktır

Çiçek Abbas (İlyas Salman), Şakir adında (Şener Şen) bir minibüs şoförünün yanında muavindir. Şakir çapkın, bencil ve yalancının tekidir. Abbas ise tam tersine saf biridir. Tek hayali minibüsçü olmak ve aşık olduğu ve patronunun da evlenmek istediği kızla (Pembe Mutlu) evlenmektir. Abbas hurda bir minibüsü tefeciden borçlanarak alır ve çalışarak borcunu ödemeye başlar. Bu sırada patronun ayrıldığı nişanlısı ile birbirlerine aşık olurlar. Şakir bunu hazmedemez ve Abbasın minibüsünün tekerleklerini ve motorunu çalar. Zor duruma düşen Abbas borcunu ödeyemez ve minibüse mahallenin tefecisi el koyar. Şakir Abbasın aşık olduğu kızla evlenmek için zorla bastırır ve babası (İhsan Yüce), ekonomik durumu daha iyi olduğu için kızını ona verir. Nikah günü Şakirin kız kardeşi (Ayşen Gruda) Abbasa yardım eder ve Abbas sevdiği kızı nikah masasından kaçırır.

Saffet, Himmet, Hayret ve Gayret isimli bu dört kardeş zengin olmak istemektedir. Umutları bir zamanlar gömülmüş olan defineyi bulmak ve aralarında pay etmektir. İstanbul macerasından sonra köylerine dönen kardeşler defineyi kendi tarlalarında bulunca bir anda hayallerine kavuştuklarını düşünürler. Gömülü altını paraya çevirmek amacıyla gittikleri Ankara, Kayserili kardeşler için yeni ve eğlenceli bir maceranın başlangıcı olacaktır.

Hapisten salıverilmesine 2 gün kalan Selamet (Burçin Bildik), müebbet hapse mahkum edilmiş Sansar'la (Ufuk Özkan) birlikte cezaevi nakil aracıyla Sivas'a doğru yola çıkmıştır. Ancak yolda geçirdikleri trafik kazası, birbirlerine zincirlenmiş bir vaziyette serbest kalmalarına neden olur. Selamet her ne kadar kaza yerinde beklemekten yana olsa da Sansar'ın zoruyla kaçarlar. Bu yolculukta goril Behlül'le karşılaşmaları da dahil olmak üzere birçok maceraya birlikte atılmak zorunda kalırlar.

Gökhan ve Metin, Konya'da doğup büyümüş, küçük yaşlardan beri arabalarla yatıp kalkmış iki tamirci çırağıdır. Kayserili bir galericiden birlikte aldıkları Şahin'den memnun kalmayınca kendi arabalarını kendileri yapmaya karar verirler ve modifiye işine girmeye niyetlenirler. Drift yarışlarına katılma hayallerini gerçekleştirebilmek için çok hevesli olsalar da bu yol kolay bir yol olmayacaktır.

Korkunç canavarların denizlerde cirit attığı ve canavar avcılarının meşhur kahramanlar olduğu bir dönemde, halk tarafından en çok sevilen kahraman Jacob Holland adlı bir avcıdır. Ancak küçük Maisie Brumble ondan habersiz meşhur gemisine girip saklanınca Jacob beklenmedik bir dost edinir. Birlikte bilinmeyen sulara açıldıkları ve tarih yazdıkları destansı bir yolculuğa çıkarlar.

Abidin ve Mahmut pavyonlarda ayaküstü komedyenlik yapan ve hayatta kaybeden tarafta yer almayı alışkanlık haline getirmiş iki arkadaştır. Abidin eskiden gemicilik yapmıştır ve kadınlara feci düşkündür. Bir yetimhanede büyümüş olan Mahmut ise karşı cinse olan utangaç tutumu ve hassas yapısıyla yoldaşından ayrılır. İki kafadarın sepetli bir antika motosikletin sırtında sürdürdükleri seyyar yaşamları, sağır ve dilsiz ama güzeller güzeli bir genç kızın hayatlarına girmesiyle alt üst olacaktır. Yaşayacakları olaylar hem kendilerini daha yakından tanımalarına hem de hayatın anlamı ve etraflarını saran hayal/gerçeklik üzerine egzersiz yapmalarına yol açacaktır. Elbette bu egzersize filmin seyircisi de dahil olacaktır.

1939 yılında İngiliz ordusu, Alman ordusu tarafından yenilgiye uğratılmaktadır. Bu durum nedeniyle Winston Churchill, centilmen savaş kurallarını bir kenara bırakacak bir hamle yapmaya karar verir. Planı, bir asker topluluğunun düşman hattının arkasına gizlice sızmasını sağlamaktır. Askerler, hayati tehlikesi yüksek olan bu planı öldürülme ihtimallerine rağmen kabul ederler. Sağlam bir birlik kurulmasıyla Naziler’e karşı önemli galibiyetler elde edilir.

İstanbullu Muhsin Bey, Türk musikisine ve çiçeklerine düşkün, değerlerine bağlı bir eski usül adamdır. 80’lerde hızla değişen şehire, köyden kente göçün getirdiği kültür erozyonuna yabancı ve ilkeleriyle yaşayan bir adam. Bir gün kaset çıkarmak için şehre gelmiş, yanık sesli türkücü Ali Nazik’le kesişir yolları. Muhsin Bey, Ali’yi şöhretle tanıştırabileceğini düşünür. Bu iki ayrı dünyanın insanı böylece, zorlu bir işbirliğine girerler. Dünyaların ne kadar ayrı olduğunu anlamaları içinse, elbette zaman gerekecektir.

Gru, henüz daha 12 yaşında bir çocukken, yani kötülüklerin ustası olmamışken, yaşadığı bodrumdan bütün dünyaya hakim olma hayallerini kurar. Yüreklere korku salan haydutların oluşturduğu Hırçın Altılılar çetesi lidelerini ekipten atınca, Gru onlara katılmaya çalışır. Ancak kısa sürede kötülüklerin can düşmanı haline gelir. Gru kaçış yolunda başının çaresine bakmak için uğraşırken, Minyonlar da onu kurtarmak için bir yeni kavga sporu öğrenmek için kolları sıvar. Ve Gru da en kötülerin bile dostlarının yardımına muhtaç olduklarını görür.

Tremor’ların üçüncüsü bizleri küçük Nevada kasabası Perfection’a götürüyor. Kasaba sakini ve maceraperest Burt Grummer, yolculuklarında Graboid adındaki etobur solucanları (birinci filmde yeralanlar) ve Shrieker adlı yavrularını (ikinci filmde yeralanlar) öldürdükten sonra evine geri döner. Ve Burt şimdi de, dolandırıcı arazi müteahhitleri ve gerilim düşkünü Jack Sawyer ile uğraşmak zorundadır.

Hep Yek 5: Bizim Şeyimiz mi Altan, kendilerini hapishaneden yeni çıkan Ali Kapan ve adamlarından kurtarmaya çalışan Altan ile Gürkanın hikayesini konu ediyor. Cezaevinde olan Ali Kapan ve adamları, özgürlüklerine kavuştuktan sonra intikam almak için Altan ve Gürkanın peşine düşer. Bu sırada onlar Gürkanın dayısı Ferruhun aracılığıyla Aşiretin korumasını altında güvende olacaklarını düşünür. Ancak onlar beklentilerinin aksine kendilerini kaçak yollarla ülkeye giren göçmenlerden beter bir halde bulurlar. Altan ve Gürkan, kendilerini içine düştükleri durumdan kurtarmaya çalışırken türlü maceralarla boğuşurlar.

Dünyanın en çok aranan sanat eseri hırsızı ve onun peşindeki FBI profil uzmanı, daima bir adım önde olan kurnaz bir soyguncuyu yakalamak için gönülsüzce suç ortağı olur.

Dört genç futbol fanatiği, entrikacı hain bir bilim insanı tarafından becerileri çalınan idollerinin yeteneklerini tekrar kazanmasına yardım etmek için birlik olur.

Eskiden yalnızca canavar misafirleri kabul eden Otel Transilvanya yeni gelişmelerin ardından kapılarını insan ziyaretçilere de açmaya başlamıştır. Ancak Drakulanın başka bir büyük sorunu vardır. Yarı vampir yarı insan olan sevgili torunu Dennis vampir özellikleri göstermiyordur. Mavis ile eşi Johnny insan soyundan gelen akrabalarını ziyarete gittiklerinde Drak da canavar arkadaşlarıyla işbirliği yaparak torunu Dennisi eğitim kampına almaya karar verir. Bu eğitim esnasında Drakulanın çok yaşlı ve eski kafalı babası Vlad ailesini ziyaret etmek için otele gelir. Vladin küçük torununun saf kan vampir olmadığı ve otele insanların da kabul edildiği gerçekleriyle yüzleşmesi işleri içinden çıkılmaz bir noktaya sürükler. İlki 2012 yılında vizyona giren keyifli animasyon serisi, sadece ülkemizde değil dünya çapında çok iyi gişe rakamları elde etmiş ve büyük-küçük tüm seyirci kitlesini eğlendirmeyi başarmıştı.

Koruyucular, Hiçbir Yer’i Koleksiyoncu’dan aldıktan sonra onları Thanos’un yarattığı şiddetli zararı gidermeye çalışırken görüyoruz. Hiçbir Yer’i yalnızca kendileri için değil, haşin evren tarafından yurtsuz bırakılan bütün mülteciler için güvenli bir sığınak haline getirmek istemektedirler. Ama çok geçmeden Roket’in çalkantılı geçmişinin yankıları hayatlarını altüst eder. Gamora’nın kaybını atlatamayan Peter Quill, Roket’in hayatını kurtarma amaçlı tehlikeli görev için ekibini etrafına toplamalıdır ve bu öyle bir görevdir ki, başarılı olamazlarsa bizim bildiğimiz haliyle Koruyucular’ın sonunu getirebilir.

Los Angeles 1997 yılı.Calvin ve Helen, 1962 yılının o kader gününden beri hayatlarını, incelemek üzere girdikleri Calvin in bomba sığınağına düşen jet yüzünden mahsur kaldıkları sığınakta geçirmektedirler. Şimdi 35 yaşında olan oğulları Adam bile burada doğmuştur. Sığınakta 50 li yıllar nostalji değildir. 35 yıl sonra kapak açıldığında baba, radyasyon giysileri içinde keşfe çıkar. Çevresinde ilk gördüğü insanlar; bir travesti fahişe, yaşlı bir kitapevi sahibi ve Calvin in Tanrı olduğunu zanneden iki ayyaştır. Calvin geri dönünce rapor verir. Maruz kaldıkları radyasyon saldırısının sonucunda, kendisini muhtemelen gelecek 10 yıl içinde yok edecek yarı insan yaratıklar oluşmuştur. Bu süreyi geçirebilmek için erzağa ihtiyaçları vardır. Webster lar gerekli stoğu sağlarken aynı zamanda kandisine bir eş bulsun diye saf Adam ı yer üstüne gönderirler ve Adam anında kaybolur. Geçmişin sığınağından çıkmak Adam a neler getirecektir?

Kaçak bir kumarhanenin sahibi olan Mahsun, polis baskınlarıyla baş etmekte zorlanır. Sahte bir siyasi parti kurup, kumarhane işletmeye devam etmeye karar verir. Bu fikir onu ve arkadaşlarını hiç beklemedikleri bir maceraya sürükler.