Umudunu yitirmeyen romantik Thibault, kendisi ve Rose arasında kıvılcımlar uçuşunca şansının dönebileceğine inanır. Peki ilişkileri arkadaşlıktan öteye geçebilecek mi?

Nakit paraya ihtiyacı olan bir teslimat şoförü, son derecede beceriksiz genç oğullarıyla çıkacak birini arayan bir çiftin Craigslist reklamını kabul eder.

Şebnem Burcuoğlu’nun çok satan Kocan Kadar Konuş romanından uyarlanan film bu toprağın kadınlarının daha çocukken nasıl koca bulmaya programlandıklarını anlatıyor. Bu kadınların arasında 30 yaşındaki Efsun (Ezgi Mola) gerçek aşkı, sevgiyi, dürüstlüğü arar ama diğer kızlar gibi numara yapmayı, trip atmayı, erkeği parmağının ucunda oynatmayı bilmez. Bu yüzden bu yaşına kadar düzgün bir ilişkisi olmamıştır. Efsun’un kadınlığın kitabını yazmış İzmirli ailesi ise ona kadınlığı öğretmeye kararlıdır. Efsun da nihayet kendini Türk kızlarına emanet eder. Ailesi tepeden tırnağa yeniledikleri Efsun’u takdim etmeye hazırlanırken Efsun’un karşısına hiç unutamadığı, üstüne yenisini koyamadığı lise aşkı Sinan (Murat Yıldırım) çıkar.

Çocukluk çağındaki yeğenlerine uyku öncesi anlattığı müthiş masalların/fantezilerin beklenmedik şekilde tek tek gerçekleşmeye başlaması üzerine kendini inanılmaz maceraların tam ortasında bulan bir emlak girişimcisinin eğlenceli öyküsü...

Zeki ama bencil bir tıp öğrencisi başkalarını dinleme yetisinden yoksun görünmektedir. Ama bir kaza sonucu insanların düşüncelerini okuyabilmeye başlayınca işler değişir.

Yazar Jack Spencer, kariyeri ile evliliği arasında sıkışıp kalmıştır. Amanda ile evliliğini yeniden canlandırmak isteyen Jack, bir hafta sonu kaçamağı yapmaya karar verir. Ancak hedeflerine ulaştıklarında Amanda ve Jack, önce eksantrik bir balayı çifti, sonrasında ise zorlu bir toprak sahibiyle mücadele etmek zorunda kalır.

Travmatik bir trafik kazası, evli çift Adrienne ve Matteonun sonsuza kadar ayrılmasına neden olur. Ama ölüm aslında bir son değildir. Kendilerini sürreal olayların içerisinde bulurlar. Bu sırada birbirlerini sevdikleri anıları yeniden canlanır ve şimdiki zamanın ezici ağırlığıyla yüzleşmek zorunda kalırlar. Sevgilerini yeniden keşfetmek ve yaralarını sarmak zorundadırlar.

Wild Mountain Thyme, aileleri birbirlerine düşman olan bir çiftin hikayesini konu ediyor. Anthony, babası tarafından sürekli aşağılanan genç bir adamdır. Rosemary ise henüz küçük bir çocukken Anthony ile ettiği kavga sonucu ona kin güden genç bir kadındır. İrlanda’nın kırsalında yaşayan iki gencin aileleri toprak davası yüzünden birbirlerine düşmandır. Anthony ve Rosemary’nin yolları yıllar sonra yeniden yolları kesiştiğinde, birbirlerine geçmişte hissettikleri duygulardan farklı şeyler hissetmeye başlar.

Küçük bir kasabada yaşayan bir garsonun (Biel) kafasına, erkek arkadaşı (Marsden) ona evlenme teklifi etmeye çalışırken yanlışlıkla bir çivi çakılır. İçine düştüğü durum onu Washington DC’ye sürükler ve ona yardım etme ihtimali olan genç bir politikacıyla (Gyllenhaal) tanışır.O saatten sonra da aşk hikayesiyle Washington’daki politik hayat birbirine girmeye başlar.

Gerçek hikayeden esinlenen Pastayla Bar Bar Gezmek, 20'li yaşlarındaki iki arkadaşın LA'deki hayatlarını anlatıyor. Dışa dönük Corinne, utangaç ve yetenekli pastacı Jane'i, insanlarla tanışmasına e özgüven kazanmasına yardımcı olmak için barlara bir yıl boyunca pasta götürmeye ikna eder. Ama Corinne'e hayatını değiştiren bir teşhis konduğunda, ikili deneyimledikleri bir zorlukla yüzleşirler

Mehmet ve Serin İstanbuldaki hayatlarından uzakta, New Yorkta havaalanında tesadüfen karşılaşır. Onları heyecan ve tutku dolu bir macera beklemektedir.

Film, çocukluktan birbirine aşık olan ama zaman içinde yolları bambaşka yerlere uzanan iki insanın bir kez daha karşılaşmasını konu alıyor. Torunlarının birbirleriyle evlenmesini isteyen iki büyükanne, onlar için sözde tesadüfi karşılaşma planlarlar. Durumdan haberleri olmayan iki genç karşılaştıklarında, çocukluk aşkları yeniden gün yüzüne çıkar, eski defterler açılır ve önlerine çıkan yeni hikâyeye karşı koymazlar.

Julia Walton’ın yazdığı romandan uyarlanan Words on Bathroom Walls, paranoid şizofreni hastalığından muzdarip, halüsinasyonlar gören Adam (Charlie Plummer) adında bir lise öğrencisine odaklanıyor. Sosyal hayatta zorluklar çeken Adam, hastalığını yaşıtlarından saklamayı vaat eden deneysel bir ilaç kullanmaya başlıyor.

Biyografi türündeki film, ünlü Hollywood yıldızı Errol Flynn'in son sevgilisi 16 yaşındaki Beverly Aadland ile olan ilişkisi üzerinden yaşananları ele alıyor. Bir dönemin yıldız oyuncusu alkol, uyuşturucu bağımlılıkları ve cinsel sorunlarıyla boğuştuğu bir hayat sürmektedir. 50'li yaşlarına gelen aktör son yıllarında umut vaadeden bir genç aktris olan Beverly Aadland'a aşık olur ve aralarında cinsel bir birliktelik yaşanır. Sahte doğum belgesiyle yaşını 18 olarak gösteren Beverly esasında 15 yaşındadır ve bu nedenle aralarında geçen ilişki bir suç kapsamındadır. Beverly'nin annesi Florence bu durumu bir fırsat olarak değerlendirmeye karar verir.

Manevi olarak pek de yakın olmadığı babası ölünce, aile şirketi Kimberely Datnow'a kalır. 20'li yaşlarının başındaki bu genç kız Stand-Up gösterileri yaparken, kendini Los Angeles'ta babasının işini devralırken bulur. Babasının ölümü ardından onun takdirini kazanma çabası ise genç kızın önceliği olur.

Oregon, tek bir gün içinde yaşanan olayları konu ediyor. Hayatlarını Bodrumda geçiren Gaye ve Hakan, yakın arkadaşlarına bir müzik kaseti teslim etmek için İstanbula gider. Ancak İstanbula gitmeleriyle kendilerini beklenmedik olayların içinde bulurlar. Başlarına gelen olayların ardından Gaye ve Hakanın kaseti arkadaşlarına teslim etmesi pek de kolay olmaz.

Aşklarının başlamasından bir yıl sonra Callie ve Joseph, San Franciscodaki aile işlerini yürütmek için çiftlikten ayrılır. Ufukta düğün vardır.

Allah Yazdıysa Bozsun, rüyasında arkadaşının nişanlısıyla evlendiğini gören genç bir kadının hikayesini konu ediyor. Irmak, aşkta yüzü gülmeden 30lu yaşlarına gelen genç bir kadındır. Onun hayatı, ilk defa kaldığı bir evde yastığının altına anahtar koymasıyla bambaşka bir hal alır.

Lisenin popüler öğrencilerinden olan Anna Sawyer, kimsenin ilgilenmediği sınıf arkadaşı Cameron Kweller'i okulun balosunda kral haline getirmeye karar verir. Bunun için çalışmalara başlayan Anna, Cameron ile vakit geçirdikçe onun kişiliğine çekilir ve bu durum onun planının tehlikeye girmesine neden olur.

Noel'den tam anlamıyla nefret eden bir mali denetçi, iş için gönderildiği küçük kasabada Noel'le ilgili fikrini değiştirmeye kararlı bir kadınla tanışır.

Alex, üniversite birinci sınıfta okuyan bir öğrencidir. Kendisini yalnız ve mutsuz hisseden Alex, 1500 mil uzakta bulunan evine geri dönmemek için bir neden bulmaya çalışır. Shithouseda bir partiye giden Alex burada Maggie adında bir kızla tanışır. Çok farklı ailelerden gelen iki genç arasında farklı bir bağ oluşur.