Otto’nun yan dairesine hayat dolu genç bir aile taşındığında, Otto dişine göre bir rakiple, kıvrak zekâsı ve ağzı burnunda karnı ile, Marisol ile karşılaşıyor. Marisol ve Otto’nun arasında Otto’nun hayatını ters yüz edecek bir dostluk başlıyor.

Yıllardır birlikte çalışan, adeta aile gibi olan ekip artık sakinleşmiş ve suçtan uzak bir hayat yaşamakdır. Dominic Toretto, Letty ile balayındayken gizemli bir kadın olan Cipherın saflarına katılarak en yakınındaki insanlara ihanet etmiştir. Domu tekrar suça bulaşmaya ikna eden Chiper, tam bir teknoloji dehasıdır ve gerçek bir kaos çıkarabilmek için Domu da yanına çekmiştir. Bu olayın şokunu atlatmaya çalışan ekip, Mr. Nobody’nin önderliğinde Cipher ve Domu durdurabilmek için tekrar bir araya gelir. Eski düşmanları Deckard Shawun ve Hobbs’un da aralarına katılacağı ekip Dom’un peşine düşecektir.

Film, kendisinden daha ünlü bir güreşçi olan ağabeyi Dave (Mark Ruffalo)’in gölgesinden kurtulmanın bir yolunu bulan Olimpiyat altın madalyası sahibi güreşçi Mark Schultz (Channing Tatum)’un ve garip bir milyarder olan John du Pont (Steve Carell)’un evine taşınıp, 1988 Seul Olimpiyatlarına hazırlanırken yaşanan bir fakirliğin hikayesini anlatıyor. Kendisini hiç onaylamayan annesinin (Vanessa Redgrave) saygısını geri kazanmaya çalışan du Pont, dünya çapındaki atletik bir takıma ‘koçluk’ yapmaya başlar ve bu süre içerisinde Mark’a tehlikeli alışkanlıklar kazandırır, güvenini yıkar ve kendi kendini yok eden bir yola sokar.

Hayatının aşkını bir ilaç şirketinin açgözlülüğü yüzünden kaybeden ve bu dünyada kızından başka kimsesi kalmayan bir adam, adaletin yerine gelmesini sağlayabilecek mi?

Film, Amerika’nın sevilen ünlülerinden Fred Rogers ve ödüllü gazeteci Tom Junod arasındaki arkadaşlığa odaklanıyor. Gerçek olaylara dayanan bu filmde sarkastik gazeteci Junod, gönülsüzce Bay Rogers hakkında bir yazı yazmayı kabul eder ve ikili birbirini tanıdıkça gazetecinin hayata olan bakış açısı değişir.