Ünlü oyuncu Kemal Sunal’a tıpatıp benzeyen Ali, komşusu Zehra’ya âşıktır. Ancak bir Kemal Sunal hayranı olan Zehra, Ali’nin aşkına karşılık vermez. Ali’nin bütün ısrarına rağmen onu reddeder. Ali, Zehra’yla beraber olabilmek için bir süreliğine Kemal Sunal’ın yerine geçecektir.

Ağa kızı Müjde, küçüklüğünden beri tanıdığı Şenere varmak ister fakat babası izin vermez. Sonunda Müjde, Şenere kaçar fakat gene çocukluğundan beri bu ilişkiyi bozmak isteyen Kayanın kötülükleriyle karşılaşırlar.

Ali Rıza Bey, kendi halinde dürüst ve namuslu bir mutemettir. Bu nedenle çevresinde hor görülmektedir. Birgün, işyerine ait yüklü miktarda bir parayı çaldırır. Ancak, ne yaparsa yapsın, parayı çaldırdığına kimseyi inandıramaz. Parayı Ali Rıza Beyin çaldığına inanan herkes, onun etrafında pervane olmaya başlar. Ertem Eğilmez’in en unutulmaz yapıtlarından olan Namuslu, ismiyle mecaz oluşturacak şekilde bir hiciv filmi... Dönemin siyasi, politik yapısının ve bu düzende yaşayan halkın ‘para’ tutkusunu mizahi bir üslupla işleyen film, gerçekçiliği bir an bile elinden bırakmıyor. İşyerinde yüklü miktardaki paranın kaybolmasının ardından şüpheleri üzerine çeken Ali Rıza, herkesi bu işle ilgisinin olmadığına ikna etmeye çalışsa da başarılı olamıyor. Fakat işin ilginç yanı, trajikomik bir şekilde, bir zamanlar dürüst ve namuslu bir adam olarak tanınırken olduğunun aksine, çevresi Ali Rıza’ya ‘fazla’ iyi davranmaya başlıyor.

Bir tren istasyonunda çalışan Mesut yılbaşı piyangosunda en büyük ikramiyeyi kazanır. Mesut’un hayatı o günden sonra değişir. Hiç tanımadığı insanlar Mesut’un akrabası olduğunu belirtir.

Bir reklam ajansında çalışan Şakir  işyerinin otoparkında gördüğü genç ve güzel fotomodel Sibel'e hayran kalır ve ona aşık olur. Kendisiyle buluşmak için çok sevdiği karısı Güzin'e  yalan söylemeyi bile göze alır ve planlar yapmaya başlar. Ancak o ana kadar sakin bir yaşantısı olan ve bu işlerde hiçbir deneyimi bulunmayan Şakir kısa sürede her şeyi eline yüzüne bulaştırır. Son çare olarak hayalini gerçekleştirebilmek için tecrübeli ve çapkın arkadaşlarından yardım ister.

Ayhan Kaplan (Ata Demirer) Almanya'nın Berlin kentinde yaşamını iri yarı bedeninin avantajını kullanarak boksörlük ve bodyguardlık yaparak sürdüren bir Türk'tür. Fakat antrenörü Cemal (Tarık Ünlüoğlu) ve boksör Ayhan için artık işler eskiden olduğu gibi tıkırında değildir. Onları içine düştükleri dar boğazdan kurtaracak bir mucize gereklidir. Zira taze boksörler Ayhan karşısında gitgide güç kazanmakta, Ayhan ise piyasada gözden düşmektedir. İkiliyi içine düştükleri dar boğazdan kurtarmak için ancak bir mucize gereklidir; ve bu da çok uzak değildir...