Deniz fenerinde bekçilik yapan Erkin, otuzlu yaşlarının ortasında, yapayalnız bir adamdır. Kredi borçlarının altında ezilen Erkin, bir gün dedesinin ölüm haberini alır. Hemen huzurevinde kalan dedesinin yanına giden Erkin’i büyük bir sürpriz beklemektedir. Dedesi Erkin’den, yıllar önce kalbini kırdığı kardeşi Koray ve eski nişanlısı Merve’den özür dilemesini istemektedir. Kredi borçlarından kurtulabilmek için dedesinin isteğini gerçekleştirmekten zorunda kalan Erkin, bu süreçte kendisini büyük bir maceranın içinde bulur.

Onur (Oğuzhan Koç) ve Şeref (İbrahim Büyükak) ilk filmde yaptıkları yolculuğun ve yaşadıkları maceranın ardından 1 yıl geçtiğinde aynı evi paylaşmaya başlamıştır. Şeref aynı zamanda Onur'un menajerliğini üstlenmiş olsa da pek başarılı olamamış, bu da Onur'un eski işine geri dönmeyi düşünmeyi başlamasına neden olmuştur. Bu sırada Şeref'in ayarladığı bir iş yüzünden turneye çıkarlar. Yolculuk her ikisi için de birçok sürpriz sunacaktır.

İşinde zor günler geçiren, hayatında sıkıntılı bir dönemden geçen ilaç mümessili Onur (Oğuzhan Koç), Kurban Bayramı yaklaşırken başarması güç görevlerle karşı karşıya kalmıştır. Ayvalık'taki kız arkadaşının ailesiyle tanışmak için bir an önce orada olması, öte yandan kısa süre önce kaybettiği işini de geri kazanması gerekmektedir. Bir telefon uygulaması aracılığıyla Ayvalık yolculuğunda yanına yol arkadaşı olarak aldığı Şeref'in (İbrahim Büyükak) varlığı ise bu işleri başarabilmesi için en büyük engel olacaktır. Şeref'in yol boyu başına açtığı belalar, öte yandan yolculuk sırasında tanıştıkları Bahar (Aslı Bekiroğlu), Onur için bu yolculuğu unutulmaz kılacaktır.