Filmde, efsanevi bir kılıcı bulmakla görevlendirilen bir akıncının hikâyesi konu edilir. Tarkan, Avrupa’ya korku salan Hun İmparatoru Attila’nın en büyük savaşçısıdır. İmparator, genç akıncısını, sahibini dünyanın hâkimi kılacak Mars’ın kılıcını getirmekle görevlendirir. Kılıcın yerini sadece Moro adında bir rahip bilmektedir. Yola çıkan Tarkan, Rahip Moro’yu arayan tek kişi olmadığını fark eder. Roma İmparatoru ve Vandal Kralı’nın savaşçıları da kılıcın peşindedir.

Seferoğulları ve Tellioğulları aileleri Yeşil Vadi için sürekli didişmektedirler. Tellioğulları'nın reisi Lütfü, Yeşil Vadi'yi ailesine ve Daver Bey'in kızı Leyla'yı kendisine alabilmek için uşak Şaban'ı Tosun Paşa kılığına sokar. Sahte Tosun Paşa, Daver Bey'i ziyarete gittiğinde her şey başlangıçta güzel görünmektedir. Ancak İskenderiye'de yaşayan Hakiki Tosun Paşa'nın bu olayı duymasıyla ve Daver Bey'in evini ziyaret etmesiyle işler karışır.

Filmde, dünya şampiyonu bir karateciye tıpatıp benzeyen bir araba tamircisinin yaşadıkları konu edilir. Muttalip, bir araba tamircisinde çalışan fakir bir gençtir. Tembelliği ve eğlenceye düşkünlüğü yüzünden ustasından sürekli azar işitmektedir. O sıralarda İstanbul’da uluslararası bir dövüş müsabakası yapılacaktır. Eski dünya şampiyonu Çinli Wang-çu müsabakaya katılmak üzere hazırlık yapmaktadır. Ancak Ti-wan adında birisi, Wang-çu’yu ölümle tehdit ederek müsabakaya katılmamasını ister. Buna rağmen Wang-çu ve menajerleri İstanbul’a gelir. Menajer Pong, İstanbul’daki bir dövüş okulunda Muttalip’i görür. Muttalip, tıpatıp Wang-çu’ya benzemektedir. Pong, Wang-çu’nun yerine Muttalip’i geçirerek müsabakayı sorunsuzca atlatmayı plânlar. Ancak işler Pong’un umduğu gibi gitmeyecektir.