Gelecek vadeden genç bir boksçu, tarihteki en büyük dövüşçü olma hayalinin peşinden koşmak için komünist Polonyadan kaçar. Bu serüvende yanında duran tek kişi ise karısıdır.

Fas'ta polis memuru olan 35 yaşındaki Hakim, soruşturma nedeniyle bir Portekiz topluluğuna sızmakla görevlendirilir. Bunun için Hakim'in 3 gün içinde bir Portekizli gibi olması gerekmektedir. Son derece sakar olduğu ve gittiği her yerde kötü şansın peşinden gittiği düşünülürse bu durum Hakim için oldukça zordur. Duyguları ve görevi arasında sıkışıp kalan Hakim, görevi sırasında sadece bir topluluk değil, kendisini ait hissedebileceği bir aile keşfeder.