1950 yılında Kuzey Kore, Güney Kore ye saldırdığında Birleşmiş Milletler in yaptığı yardım çağrısı sonucu Türkiye, Koreye bir tugay gönderir. Her şey gönderilen tugayın içindeki askerlerden birisi olan Süleyman Astsubayın savaş meydanında annesi babası öldürülmüş küçük bir kız bulmasıyla başlar. Süleyman Astsubay bulduğu 5 yaşındaki küçük kıza ay gibi yüzü olduğu için Ayla ismini verir. 15 ay boyunca Aylanın bakımını üstlenen Süleyman Astsubayın artık Türkiye ye dönmesi gerekmektedir. Aylayı bırakıp gitmek istemeyen Süleyman, Aylayı Türkiyeye götürmek için birçok yolu dener ancak bir türlü Kore yasalarını aşıp Aylayı Türkiyeye dönerken yanına alamaz. Savaş günlerini geride bıraktıktan 60 yıl sonra Ayla ve Süleyman tekrar bir araya gelirler.

Aslı, ailesinin kararlarına oldukça bağlı olan ama bir yandan da oyunculuk hayali kuran üniversiteye adım atacak genç bir kızdır. Ailesinin zoruyla istemediği bir bölümü okumaya başlar ancak hayalleri o kadar büyüktür ki hiçbir şey karşısında engel olamaz. İkinci bir üniversite olarak konservetuarı kazanır ve ailesinin karşısına alır. Kendisine destek olamayacağını söyleyen ailesinden darbe yiyen Aslı hem çalışıp hem de oyunculuk hayalini kurduğu okulunu okur. Her şey istediği gibi giderse hayallerine kavuşacaktır.

Eski kulağı kesiklerden olan yaşlı Kasım, kendi damadını ortadan kaldırmakla suçlanmaktadır. Polis ekibini ise uzun ve hayli ilginç bir sorgulama beklemektedir. Zira Kasım, damadını Anunnakiler gezegeninden gelen birinin alıp götürdüğünü iddia etmektedir. Bu iddialar bir takım gelişmelerle de desteklenince sorgulama içinden çıkılmaz bir hâl alır. Gerçekten Kasım, hiç hazzetmediği damadını ortadan kaldırmış mıdır yoksa her şey anlattığı gibi mi gelişmiştir?

Yeni evli çift Hasan ve Nazlı düğünden hemen sonra gelinlik ve damatlıklarını bile çıkarmadan heyecanla balayı için yola çıkarlar. Nazlı gittikleri yeri tatil köyü sanırken köy evinden bozma bir köy tatili çıkar. Gittikleri tatilde başlarına bin bir türlü bela açılır.

Mahmut ve Osman köy köy dolaşıp köye baz istasyonu kurma bahanesi ile köyün zengin ailelerin kızlarını evlenme vaadi ile kandırır ve altınları çalıp ortadan kaybolurlar. Bu seferki planlarını da devreye sokarken işler istedikleri gibi gitmez. Mahmut, köyün güzel kızı Sonay’ın babasının çok altını olduğunu duymuş hedefini buna göre belirlemiştir. Ama Sonay Osman’ın dikkatsizliği sayesinde Mahmut’un ne yapmak istediğini anlar ve ona oyun oynar. Mahmut’u altın peşine sağa sola koşturur sonunda da yakalatır.

DünyaEvi… Hikaye Hakan ve Nilay adında yeni evlenmiş çiftimizin dünyadan dünya evine transferlerini anlatmaktadır. Dünya evinde 1 yıl süren tandem bozulmak üzeredir. Hakan ile Nilay boşanma aşamasına gelir ve Canan adında bir terapiste gider. Canan çiftimizin evliliğini irdelerken günümüz kadın ver erkeğinin çatışma alanlarına biz de misafir oluruz. Fakat çiftin arasını bozan asıl nedeni terapist zorla anlattırır. Aileleri arasındaki bir büyük sır sürahiyi taşıran son damla olmuştur. Canan sonuna kadar gider, Hakan ve Nilay anlatmamak için sonuna kadar direnir. Hikayenin sonu ise ağızları açık bırakacak cinstendir.

Sinopsis Hamza Huzur, yıllarca ünlülerin korumalığını yapmış 55 yaşında emekli bir adamdır. Tek çocuğu olan Dolunay’ı çok sever. Dolunay okulu bitirince evlilik yoluna girdiği sevgilisi Burak’ı ailesiyle tanıştırmak ister. Hamza’nın içinde kıyamet kopar. Hamza’nın eşi Nurkan ise Hamza’yı kıyameti içinde yaşaması, dışına çıkarmaması konusunda uyarır. Burak gelince Hamza durmaz ve Burak’ın sınırlarını dener, damat adayı Burak ile kaynata aday Hamza arasında bir kedi fare oyunu başlar. Dolunay ile Nurkan ise bu oyuna acı bir şekilde son verir.