Hollywood’un en sevilen korku filmleriyle dalga geçen filmi izlerken, kahkahadan öleceksiniz! Kendilerini kameraya çekmeden duramayan bir aile, lanetli bir eve taşınır ve evin ejderha dövmeli kızını özgürleştirmek isteyen azgın vampir avcısı bir Devlet Başkanı’nın da dahil olduğu bir sürü tuhaf karakterle tanışırlar.

Tıpkı bir önceki filmi gibi yine Çin tarihinden beslenen ve iki parça halinde sinema severlerle buluşması planlanan yeni filmde; usta yönetmen kadrajını 1940lı yılların sonlarına çeviriyor. Dünyada İkinci Dünya Savaşının etkileri sürerken Çindeki devrim ile cebelleşen bir grup insanın öyküsünü anlatan film, yüksek bütçesi ve detaylı sanat işçiliğiyle de göz dolduruyor!

Genç bir kadın, Manhattandan ayrılıp küçük bir kasabada yaşamaya başlamalarının ardından hem eşinin hem de yeni evlerinin uğursuz sırlar gizlediğini keşfeder.

“Iron Man – Demir Adam” karakterinin, çizgi roman tutkunlarıyla ilk tanışması 1962 yılında oldu. Kısa sürede geniş kitlelerin severek okuduğu çizgi romana dönüşen “Iron Man – Demir Adam”da Çin ordusu için silah yaratmak zorunda bırakılan milyoner sanayici Tony Stark, istemeden yaptığı bu çalışma sırasında kendisi için de gizlice zırh üretiyordu. Böylece Çinliler’in kontrolünden çıkarak onları durdurabileceğine inanıyordu. Çin’den kaçıp ABD’ye geri döndüğünde tehlikeli bir komplonun varlığını keşfedince durdurabilmek için de Demir Adam’a dönüşüyordu.

Gökyüzü yere düşüyor zannedip bütün kasabayı ayağa kaldırmasının üstünden bir sene geçmiştir ve civciv şimdi kasaba halkının güvenini tekrar kazanma yolları aramaktadır. Beyzbol takımına girmek atacağı ilk adım olur. Takımın başarıya ulaşmasındaki gayretleri ile eski günlerine yavaş yavaş döner.Keyfi yerine gelen civcivin yeni macerası yine gökyüzünden sebeplidir. Bir uzaylının düşüşüne tanık olur fakat bu sırrını en yakın arkadaşlarından başka kimseyle paylaşmaz. Çünkü diğerlerinin bu kez onu gerçekten deli sanacağını düşünür. Kasaba halkının haberi olmadan civciv ve arkadaşları insanlığı uzaylılardan kurtarmaya karar verirler.

Serinin ikinci filmi olan Zoo Wars 2’de hayvanlar birlikte yaşadıkları evrende, uyumlu bir hayat sürebilmek için çeşitli zorluklarla anlaşmaya varıp, ateşkes ilan etmişlerdir. Ancak bu kimi kötü güçlerin hoşuna gitmemiştir. Bu sebeple ateşkesi bozmaya çalışan kötülere karşı, hayvanların mücadelesi anlatılıyor.

Genç bir adam olan Yakov Ronen’den, eski Ortodoks Yahudi cemaatinin vefat etmiş bir üyesinin gece boyunca başında durması istenir. Maddi olarak sıkıntılı bir dönemden geçen Yakov, istemese de para kazanmak için teklifi kabul eder. Ancak nöbet tutmak için geldiğinde bir şeylerin ters gittiğini fark eder. Yakov, çok geçmeden yaşanan gizemli olayların nedeni ile yüzleşmek zorunda kalır.

Kayıp bir çocuk ile ilgili büyük gizemi çözmeye çalışan bir dedektifin hikayesini izliyoruz. Bu gizemli davada baş şüpheliler ise bundan 7 yıl önce bir çocuğun ölümünden sorumlu tutulan iki kadındır.

Ölümden kıl payı kurtulduktan sonra French (Scott Adkins) ve Sue en iyi yaptıkları işi yapmaya geri dönüyorlar, kafataslarını kırmak ve kemikleri kırmak ve patronları Tommyye (Vladimir Kulich, The Equalizer, Vikingler) borçlu olan çeşitli alt sınıfları kovalamaları gerekecektir. Sue’nun acımasız bir eski sevgilisi olan kirli bir kumarhane sahibinden tahsil etmek için Las Vegasa çağrılırlar. Bu arada, kötü şöhretli bir uyuşturucu kralı, kardeşinin intikamını almak için French ve Sueyu öldürmek için savaş yolundadır. Bu borç tahsildarları, patlayıcı derecede tehlikeli bir duruma sürüklenir ve çeşitli alçakları kovalarken, aynı zamanda intikamcı bir kraldan kaçınırlar.

Aksiyon ve dövüş filmlerinin aranan isimlerinden olan Scott Adkins bu filmde de yine izleyiciye güzel bir görsel şölen yaşatmış. Yenilmez serisinin Yuri Boykası bu filmde karşımıza mafya için çalışan bir adamı canlandırıyor. Sıradan bir dövüş eğitmeni olan Scott mafyanın borçlarını tahsil etmekle görevlendirilir. Ama bir müşteri onu suç batağının ve ölümün içerisine çekince işler iyice kızışır.

Bir portal, Yüzbaşı Artemis ve seçkin askeri birliğini, güçlü canavarların ölümcül vahşilikle hüküm sürdüğü garip bir dünyaya yollar. Amansız bir tehlikeyle karşı karşıya kalan ekip, eve dönmelerine yardımcı olabilecek gizemli bir avcıyla karşılaşır.

Aşık olan ve dürüst bir hayat yaşamak isteyen banka soyguncusu suç hayatını geride bırakarak teslim olmak ister. Teslim olmaya çalıştığı FBI ajanlarının kendisinden daha yozlaşmış olduğunu fark ettiğinde artık adını temize çıkarmak için mücadele etmesi gerekecektir.

Avrupada Genovia adlı küçük bir ülke olduğunu biliyor muydunuz? Aslına bakarsanız, 15 yaşındaki San Franciscolu bir kız olan Mia dahil, pek çok kişi bu ülkenin varlığından habersiz. Ancak Mianın habersiz oluşu, özel bir durum yaratıyor: Çünkü, babasının yokluğunda annesi tarafından büyütülmüş bu genç hanım, gerçekte Genovianın prensesi.Babasının beklenmedik ölümünü haber alan Mia, San Franciscodaki yaşamında tam bir çirkin ördek yavrusu: Paspal bir görünüşü var, çekici olmayı beceremiyor, buna karşın, pırıl pırıl bir zekası var. Yeni tanışacağı büyükannesine düşen, Mianın dışını da içi kadar güzel yapmak - çünkü prensesler herşeyleriyle zarif ve alımlı görünmeli. Yani postallara veda, topuklu ayakkabılara merhaba.

Genç bir kadın olan Zu, ailesinden uzakta tek başına bir yaşam sürer. Ancak onun hayatı, otizm spektrum bozukluğu olan üvey kız kardeşi Music’in tek koruyucusu olacağını öğrenmesiyle bambaşka bir hal alır.