2. Dünya Savaşı’nın son günlerinde, Nazi’ler çok gizli bir uzay programı sayesinde ayın karanlık yüzüne kaçarak yok edilmekten kurtulmuştur. Büyük bir gizlilik içinde yaşadıkları yetmiş yıl süresince dev bir uzay gemisi filosuyla donatılmış muazzam bir uzay istasyonu kurmayı başarmışlardır. Ancak, Amerikalı astronot James Washington aya iniş yaparken ufak bir aksilik sonucu yanlışlıkla bu sırrı ortaya çıkarır.

Nazilerin dünyayı ele geçirmeye çalışmasından sonra Dünya nükleer savaş nedeniyle yaşanmaz hale gelmiştir. Kalan insanlar Nazilerin Aydaki üssünde yaşamaktadır. Ancak burada yaşayanlar için yaşam koşulları kötüleşmeye başlayınca dünyanın merkezindeki gizli bir şehre yolculuk yapmak gerekir. Ancak bu sırada karşılarına Vril önderliğindeki şekil değiştirebilen bir sürüngenler ırkı ve onların dinozor ordusu çıkar.

İkinci Dünya Savaşının son umutsuz günlerinde, yalnız bir maden arayıcısının kuzey Finlandiyada kavrulmuş bir toprak inziva yerinde Nazilerle yolları kesişir. Naziler onun altınını çaldığında, sıradan bir madenciye bulaşmadıklarını çok geçmeden fark ederler.

Annesi aniden öldükten sonra, eve doğru gerçeküstü bir yolculuğa çıkan ve bu sırada en büyük korkularıyla yüzleşen kaygılı bir adamın sürrealist hikayesi.

Nefesini Tut: Buz Dalışı, buz altında tek nefeste kat ettiği mesafeyle dünya rekorunu kırmaya çalışıan serbest dalgıç Johanna Nordblad'a odaklanıyor.

11 ve 9 yaşında olan iki kız kardeş, aileleriyle birlikte bir kasabanın eteklerinde bulunan büyük bir siteye taşınır. Sitede yaşayan ailelerin çoğu tatil için evlerinden ayrılmıştır. Kız kardeşler, yeni dünyalarını keşfetmeye başlarken sitede yaşayan iki çocukla tanışır. Birlikte vakit geçirmeye başlayan çocuklar, onlara hayâl güçlerinden doğmuş gibi görünen garip doğaüstü güçler geliştirir. Ancak onların oyun olarak gördüğü bu şey zamanla tehlikeli bir hâl alır.

Kabus Gecesi: Diriliş, eğlenmek için gittikleri festivalde kendisini bir kabusun içinde bulan genç bir kadının hikayesini konu ediyor. Louisiana'da düzenlenen “Horror Hound Festivali” her sene yüzlerce korku hayranının katılımıyla gerçekleşir. Festivale katılmak isteyen Chase, bunun için çok da istekli olmayan sevgilsi Laine’i zorla festivale getirir. Çok geçmeden Laine, hem kabanın geçmişi hem de The Creeper ile ilgili açıklanamayan hayaller görmeye başlar. Festival devam ederken Laine, 23 yıldır ilk kez doğaüstü bir şeyin çağrıldığına ve bunun merkezinde olduğuna inanır.

Askeri mühendis olan Lynsey, Afganistan'da bir IED patlamasında yaralanır. Ağır bir beyin hasarı alan Lynsey Amerika’ya geri döner. Daha sonra geveze ama sevecen bir bakıcının yardımıyla yürümeyi ve hafızasını yeniden kullanmayı öğrendiği ağrılı ve yavaş bir iyileşme süreci başlar. Ancak New Orleans'a döndüğünde, hizmette olduğundan daha acı verici anılarla uğraşmak zorunda kalır. Gergin bir ilişkisinin olduğu annesiyle birlikte kalan Lynsey’in tek isteği bir mühendis olarak yeniden çalışabilmektir. Bu sırada Lynsey, James Aucoin adında bir adamla tanışır. İkisi zaman geçtikçe birbirlerini destekleyip, arkadaşlık etmeye başlarlar.

İkiz oğullarından birinin hayatına mal olan trajik bir kazanın ardından Rachel ve eşi Anthony, hayatta kalan çocukları Elliot ile yeni bir hayat kurmak umuduyla dünyanın diğer ucuna taşınır. Ailenin İskandinav kırsalında başlattıkları iyileşme süreci, çok geçmeden Rachel’in oğluyla ilgili acı verici gerçeği çözmeye başlamasıyla ve onu ele geçirmeye çalışan kötü niyetli güçlerle yüzleşmesiyle gittikçe uğursuz bir hal alır.

Ölümcül bir hastalıktan muzdarip olan genç bir kadın, ölümünün ardından ailesinin ve arkadaşlarının acısını hafifletmek için kendisini klonlatmaya karar verir. Ancak genç kadın, mucizevi bir şekilde iyileşir. Bu durum üzerine klonunun görevini sonlandırmak ister ancak bu sandığı kadar kolay olmayacaktır.

Hırslı ve takıntılı annesini tatmin etmek için umutsuzca çabalayan genç bir kız, bir gün ormanda tuhaf bir yumurta bulur. Yumurtayı sıcak tutarak, çatlayana kadar odasında saklar ancak yumurtanın içinden çıkan şey genç kızın hayatını derinden etkileyecektir.

10 yaşındaki Dana ve 6 yaşındaki Zana, doksanlı yılların başında Kuzey Irak’taki bir Kürt köyünde yaşayan iki kardeştir. Benzersiz hayal güçleri sayesinde yaşama tutunan iki öksüz kardeşin hayatı, köyde seyrettikleri Süpermen filminin ardından ilginç bir hal alır. Karşısına çıkan hiçbir güçlüğün yenemediği Süpermen’e hayran olan iki kafadar, ne pahasına olursan olsun gidip bu hiçbir şeyin yenemediği adamı bulmaya karar verirler. Nerede olduğunu bilmedikleri Amerika’ya ulaşmak üzere Michael Jackson adını verdikleri eşeklerine binerek yola koyulan iki kardeş, mayınlar, savaş ve türlü zorluklarla dolu bir yolculuğa çıkmak üzerelerdir.

Yeni doğmuş bir ren geyiği olan Ailo, hayatta kalmak için karşısına çıkan tüm zorlukların üstesinden gelmelidir. Lapland’in zorlu iklim ve fiziki koşullarından kendini korumaya çalışan Ailo, hayatta kalmak için mücade etmek zorundadır.

Kanlı bir duvar resmi, ölümcül bir sosyal medya anketi ve kötü şöhretli bir seri katil, Dedektif Kari Sorjoneni kariyerinin en zorlu vakasıyla karşı karşıya bırakır.