Fim, gizemli ve içine kapanık bir öğrenciyle iletişim kurmaya çalışan genç bir öğretmenin hikayesini konu ediyor. Julia, Oregonun sakin, küçük bir kasabasında öğretmenlik yapan genç bir kadındır. Gizemli bir öğrenci olan Lucas ile yakınlaşmaya çalışan Julia, kasabanın polisi olan erkek kardeşi ile birlikte öğrencisinin sakladığı sırrı ortaya çıkarmaya çalışır. Ancak Lucasın herkesten sakladığı sır, sadece kendisi için değil tüm kasaba için tehlike oluşturur. Julia, sırrı ortaya çıkarmaya çalışırken kendisini korkunç durumların içinde bulur.

Los Angeles, günümüz. Henry McHenry, sert bir mizah anlayışına sahip bir stand-up komedyenidir. Ann Desfranoux ise uluslararası üne sahip bir opera sanatçısı… Sahne ışıkları altında Henry ve Ann, oldukça mutlu ve çekici bir çifttir. Ancak olağanüstü bir kadere sahip gizemli bir kız çocuğu olan Annette’in doğumu ile birlikte hayatları alt üst olacaktır.

Amerika Birleşik Devletleri ile Meksika arasındaki tehlikeli sınır bölgesinde görev yapan idealist bir FBI ajanı olan Kate Macer, bu bölgede hakimiyet kurmuş çok güçlü uyuşturucu çeteleri arasındaki savaşın ortasında kalacaktır.

Yanlışlıkla atılan bir mesaj sanal arkadaşlığa dönüşür ve Vale ile Alex aslında gerçek hayatta tanışıyor olmalarına rağmen bundan habersiz bir şekilde birbirlerine kur yapmaya devam ederler.

I Carry You with Me, Meksikalı eşcinsel bir çiftin hayatına odaklanıyor. Ivan, çalıştığı restoranda kalıcı bir yer edinmeyi ümit eden genç bir şeftir. Onun hayatı, eşcinsel olan Gerardo ile tanışmasıyla bambaşka bir hal alır. İkisi arasında gelişen romantik ilişki onların hayatlarının değişmesine neden olur.

Hayatında çok fazla şey yaşayan Clint, kendisi için yeni bir sayfa açmak ister. Eski yaşamını ardından bırakmak isteyen adam, yaşadığı şehirden uzakta ıssz bir kulübeye yerleşir. Burada Mitchell adında bir adam ile garip bir kafe işletmeye başlar. Ancak eski yaşantısının kargaşasından uzaklaşmak için geldiği bu yerde sakinleşmeyi başaramaz. Gerçek olan ile olmayanı birbirine karıştırmaya başlayan Clint, bir süre sonra kendisini destansı bir yolcuğun içinde bulur.

2014 yılında Meksika’yı vuran Odile Kasırgası’ndan sonra, bir yetimhane kapanma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Sahibinin ve sakinlerinin tek umudu, yetimhaneyi kurtarmak için katıldıkları dünyanın en büyük balıkçılık turnuvasını kazanmaktır.

Yakın bir gelecekte geçen filmde robotlardan oluşan bir polis ordusu, insanların güvenliğini sağlamakla görevlendirilmiştir. Ancak bu robotlardan bir tanesi olan Chappie bir gün kaçırılır ve yeniden programlanır. Bu andan itibaren dünyanın ilk düşünebilen ve hissedebilen robotu olan Chappie, artık otoriteler için bir tehdit olarak algılanmaya başlamıştır ve bir an önce yok edilmesi gerekecektir * Bilimkurgu ve komedi türlerindeki filmin yönetmeni, District 9 ile bilimkurgu türüne bambaşka bir boyut kazandırdıktan sonra Elysium filmiyle izleyici karşısına çıkan Neill Blomkamp. Filmin başrollerindeyse Hugh Jackman, Sigourney Weaver ve Sharlto Copley bulunuyor.

El baile de los 41, Mexico City’de bir eve düzenlenen baskına odaklanılıyor. Baskında birçok erkek kadın kıyafetleri giymiş olarak yakalanır. Hükümetin bu olayın üzerini örtmek istemektedir. Ancak basın olayı kamuoyuna açıklamak için çabalar çünkü baskında yakalananlar toplumun üst kısmına mensup insanlardır.