Ankara merkez cezaevinde, kadınlar ve erkekler, adli ve siyasi tutuklular, ve çocuklarla dolu bir hapishanede çocuk koğuşunu anlatıyor film. Dördüncü koğuştaki çocuklar dua ederler: Allahım, beni daha iyi bir hapishaneye yolla.

Genç bir adam olan Mert, babasını ölüm haberini alınca Adana’ya doğru yola çıkmaya hazırlanır. Uçak korkusu olan Mert, mecburen araba ile yolculuk yapmak zorunda kalır. Bir an önce Adana’ya gitmeye çalışan Mert, bir şeyler almak için benzinlikte durunca beklenmedik bir şey ile karşı karşıya kalır. Benzinlikte arabasını çaldıran Mert, yola nasıl devam edeceğini kara kara düşünmeye başlar. Yedi ay önce ölen babasının kendisine verdiği vasiyet listesini yerine getirmek için yola çıkan Yiğit de bu sırada Mert ile aynı benzinliktedir. Babası Yiğit’e listeyi uygularken ‘yola yalnız çıkma’ şartını koymuştur. Yiğit de benzinlikte bulunan Mert’in Adana’ya gideceğini öğrenince, arabasına çalındı süsü vererek yola birlikte devam etmeye ikna eder. Çaresizce teklifi kabul eden Mert, başlarına geleceklerden habersiz Yiğit ile birlikte yola çıkar.

Düşlerin Yolu Filmi: Muammer Koçak'ın yönettiği başrollerinde Melissa Değer, Furkan Eroğlan, Volkan Güleç ve Lila Gürmen'in rol aldığı 2021 yapımı dram filmi

Dirlik Düzenlik üç kadından oluşan bir ailenin hikâyesini anlatır. Bu üç kadın sevgi ve nefret arasında sürekli gidip gelen bir ilişki yaşamaktadır. Dudu ile Vildan’ın bir tarafta, Hicran’ın başka bir tarafta sürdürdüğü; güzellik-çirkinlik, evlilik-bekarlık, para-parasızlık, sağlık-hastalık cephelerindeki bu savaş, anne Dudu’ya gelen evlilik teklifiyle artık kazananın ve kaybedenin olmadığı bir noktaya gelir.

Uzak Evren, İstanbul’da bir huzur evinde kalan 6 kişinin hayatına odaklanıyor. Birbirinden farklı yaşamışlıkları olan bu 6 kişi üzerinden azınlık olmak, yaşlılık, gençlik, İstanbul’da yaşanan değişim gibi konulara değiniliyor.

Malazgirt 1071, Anadolunun kapılarının Türklere açılmasını sağlayan Malazgirt Savaşının hikayesini konu ediyor. İlk defa beyaz perdeye taşınan Malazgirt Savaşını anlatan Malazgirt 1071, yerli savaş filmleri algısını değiştirmekte iddialı. Yönetmen koltuğunda Bilal Kalyoncunun oturduğu filmin oyuncu kadrosunda; Vildan Atasever, Cengiz Coşkun, Haluk Piyes, Caner Kurtaran gibi isimler yer alıyor.

İki kız kardeş, hem yüreklerini hem de yüzme becerilerini kahramanca ortaya koyarak savaşın mahvettiği Suriyeden 2016 Rio Olimpiyatlarına uzanan bir yolculuğa çıkar.

Nihat ıssız bir ormanın tepesinde bir yangın gözetleme kulesine bekçi olarak sığınmıştır. Seher ise Tosyada otoyol kenarında küçük bir otogara kendisini zor atmıştır. Başkalarından kaçarken birbirlerine denk gelen bu iki insan suçluluk duygularına karşı, kendi kendilerine verdikleri savaşı birlikte sürdürmek zorunda kalırlar.

Cici, 1980li yıllarda İç Anadoluda yaşayan bir ailenin hayatına odaklanıyor. Aile, yaşadıkları acı kaybın ardından, yıllarca yaşadıkları yerden ayrılıp, şehre göç etmeye karar verir. Aradan geçen 30 yılın ardından, geçmişin izlerini taşıyan çiftlik evine geri döndüklerinde aile, yıllarca üstü kapalı duran gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalır.

Film, farklı korku hikayelerinin birleşiminden oluşan bir antoloji. Töresel ayinler, efsaneler, halk hikayelerinin anlatıldığı film, en karanlık korkularınızı anlatıyor.

Filmde iki tane biribirinden çok farklı karakterin yollarının kesişmesi sonucu yaşananlar anlatılıyor. Tutkusu olan rap müziğin peşinden koşan Stabil, ilk bakışta kendisinden çok farklı görünen bir beyaz yakalı ile karşılaşıyor. Bu karşılaşma sonucunda ikisinin de hayatı değişiyor.

Baraj gölünün sularının çekilmesiyle ortaya çıkan kırmızı bir bavulun içinde insan iskeleti bulunur. Yapılan ilk incelemede kemiklerin genç bir kadına ait olduğu anlaşılır. Haberi öğrenen kimyager Ersin, kemiklerin 6 ay önce kaybolan karısı Oyaya ait olmasından endişelenmektedir. Karısına aşık Ersinin tek istediği katilin bir an evvel bulunmasıdır. Elde edilen ipuçları ekibi bambaşka bir yola sokar. İpuçları farklı kişilerin katil olduğunu gösterse de ortada tek bir gerçek soru vardır. Oyayı kim ve neden öldürmüştür?

Leyla, İstanbul’da jazz barda şarkıcılık yapan genç bir kadındır. Çocukluğunda ebeveynlerinin mutsuz evliliğine, Rus annesinin alkol bağımlılığına ve ölümüne, bunun üzerine babasının girdiği depresyona tanıklık etmiştir. Yaşadığı bu tecrübeler üzerine travma geçiren Leyla, duygusal olarak babasından kopar ve asla başka birisiyle bağ kurmaz. Bir gece fotoğrafçı Murat sokakta tesadüfen Leyla ile karşılaşır. Aralarında bir süre sonra büyük bir aşk başlar. Leyla için bu aşk hayatında bambaşka bir anlam taşır ve bundan korkmaya başlar. Eski hayatına dönmek ister ama artık çok geçtir.

Dost Kazığı, balayına giden bir çiftin bu sırada bir yanlış anlaşılmadan dolayı ayrılmaya karar veren arkadaşlarını barıştırmaya çalışırken yaşadıklarını konu ediyor.