Bir kadın ve bir erkek kendilerine verilen görevi yerine getirmeye çalışmaktadır ama işler bir anda kontrolden çıkınca bir psikopatın eline düşer. Kendilerine işkence eden bu kişiden kendilerini kurtabilecekler midir?

1950lerin Türkiyesi... Demokratik partinin iktidara gelmesiyle değişenler ve bunların tam ortasında Anadoluda kendi yağları ile kavrulan, sade yaşamları ile günlerini geçiren Antep halkı... Anteplilerin sakin hayatlarına renk katan tek şey, sinemadır. En keyifli zamanlarını sinemanın büyülü dünyasında geçirirler. Dertler, tasalar birkaç saatliğine de olsa gerçek dünyada bırakılır. Şehrin en büyük sinemasının sahibi Nakip Ali, ellili yaşlarında, bir İstiklal Savaşı gazisidir. Ne zaman parlayacağı belli olmayan bu adam, her şeye rağmen, neşeli gözükmeye çalışır. İnsanlar onun bu gelgitli haline alışmıştır. Nakip Ali en yakın arkadaşının vasiyeti üzerine onun oğluna bakmaktadır.

Agorafobi ve panik bozukluğu nedeniyle şehirden uzak eski bir konak olan evinden çıkamayan, insanlarla tanışmakta güçlük çeken ve sosyal ortamlara giremeyen Osman, daha huzurlu bir yaşam için buradan taşınmaya karar verir. Amacına ulaşmak için uzun süredir oda arkadaşı olduğu beş sevimli canavarla ve hastalığıyla savaşmak zorunda kalacaktır. Bu noktada hayatına giren Nazlı ve Emlakçı Turanhayatını alt üst edeceklerdir.

Komiser Okan, çok sevdiği eşi Lale ve oğlu Mert ile birlikte yeni atandığı memleketine döndüğünde çok heyecanlı ve mutludur. Ancak kasabada geçirdikleri ilk gün büyük bir trajedi yaşanır. Müfettiş Okan'ın eşi ve oğlu aynı anda markete giderken kazada öldü. Okan, bu trajedinin ardından çocukluk arkadaşı alkolik Serdar tarafından meyhaneye götürülür. Kendisi gibi bir kurban olan Sedat ve günahlarının ağırlığına dayanamayan Kazım ve Serdar ile orada uzun bir gece geçirirler. Bir süre sonra kasabanın saygın felsefe öğretmeni Muhsin Bey beklenmedik bir şekilde masaya gelir. O gece masada suçları olmayan ama hayatları alt üst olan iki iyi adam ve kendi hataları yüzünden hayatları alt üst olan iki kötü adam vardır. Bu dört adam, içmekten başka çaresi olmayanlar, kendi hikayelerini anlatsınlar. Muhsin, dinlediği tüm hikâyelerden bir çıkış yolu gösterir ve gece arınma seansına geri döner.

Ölü Yatırım, babalarının ani ölümünün ardından vurgun yapmaya karar veren, iki kardeşin hikayesini konu ediyor. Hayatlarını bir türlü düzene sokayamayan iki kardeş, ölüm döşeğinde olan babalarının son anlarında yanında olmak ister. Mezarcılıkla uğraşan babaları, öldükten sonra oğullarının mesleğini devam ettirmesini vasiyet eder. Babalarının kaybettikten sonra vasiyetini pek istemeselerde yerine getirmeye çalışan kardeşler, bu süreçte başlarını belaya sokmaktan geri kalmaz.

Ailelerinden gizli bir şekilde evlenen Fatih ve Eda, arkadaşları Serhat’tan sahte nikah memuru olmasını ve Adana’ya gelerek ailelerinin karşısında nikahlarını kıymalarını ister. Adana yolculuğunda nikah şahidi olmaları için ortak arkadaşları Haktan ve Utku’da Serhata eşlik eder. Ancak yolculukları sırasında talihsizlikler yaşarlar ve düğüne yetişmek için uğraşmaları gerekir.

Milletvekili adayı Cemil Yıldırım, sevgilisi Gözde ile birlikte hafta sonu kaçamağı yapmak için Bodrum uçağındaki yerlerini almışlardır. Küçük bir kaçamak diye başlayan hafta sonu tatili çok eğlenceli bir yolculuğa dönüşecektir. İkili ve uçaktaki diğer yolcular kendilerini bekleyen sürprizlerden habersizdir. Bakalım bu kahkaha dolu yolculukta neler olacak?

Aşk Yolunda, üzerindeki şanssızlıktan kurtulmak için türlü yollar deneyen genç bir kadının hikayesini konu ediyor. Hayatı boyunca yaşadığı talihsizliklerden bıkan Bade, falcılar, terapiler ve daha birçok farklı yöntemle üzerindeki kara bulutlardan kurtulmaya çalışır. Bir türlü çözüm bulamayan Bade, yaşadığı talihsizliklerin nedenini geçmişinde aramaya karar verir. Bunun için bir yolculuğa çıkan Bade'nin bu süreçteki en büyük yardımcısı kendisi gibi şanssızlıkların peşini bırakmadığı Yusuf olur. İkili, bu yolculukta türlü maceralarla karşı karşıya kalır.

İlk filmin üzerinden 1 yıl bile geçmeden ikincisi çekilen Kocan Kadar Konuş'un devam filmi "Diriliş"te, Efsun ile Sinan'ın düğün telaşına tanık oluyoruz. Efsun'un ailesi, özellikle Peyker Hanım ile Sinan'ın düğün için ortaya çıkan babaannesi Cavide Hanım arasındaki zaman zaman sert, zaman zaman eğlenceli rekabet filmin ana konusunu oluşturuyor.

Şebnem Burcuoğlu’nun çok satan Kocan Kadar Konuş romanından uyarlanan film bu toprağın kadınlarının daha çocukken nasıl koca bulmaya programlandıklarını anlatıyor. Bu kadınların arasında 30 yaşındaki Efsun (Ezgi Mola) gerçek aşkı, sevgiyi, dürüstlüğü arar ama diğer kızlar gibi numara yapmayı, trip atmayı, erkeği parmağının ucunda oynatmayı bilmez. Bu yüzden bu yaşına kadar düzgün bir ilişkisi olmamıştır. Efsun’un kadınlığın kitabını yazmış İzmirli ailesi ise ona kadınlığı öğretmeye kararlıdır. Efsun da nihayet kendini Türk kızlarına emanet eder. Ailesi tepeden tırnağa yeniledikleri Efsun’u takdim etmeye hazırlanırken Efsun’un karşısına hiç unutamadığı, üstüne yenisini koyamadığı lise aşkı Sinan (Murat Yıldırım) çıkar.

Veteriner Hekim Profesör Niyazi Gül, kendince sakin bir hayat sürmektedir. Bir yandan üniversitede veterinerlik dersleri verirken, bir yandan da yardımcısı Hediye’nin desteğiyle dededen kalma mucizevi formülün eksik maddesini arar. Belalı aşıklar Sultan ve Rıza atlarını yarıştırmaya karar verip bir de Niyazi'nin hayvanlara güç veren formülünü duyunca işler karışır. Bir anda heyecan dolu olayların ortasına düşen Niyazi, formülün eksik maddesini ararken sürpriz maceralarla karşılaşacaktır.

Suriçili dolmuş şoförü Rıza (Fatih Artman), doğup büyüdüğü mahallede, esnafın ve mahallelinin göz bebeği olan bir gençtir. Rıza’ya bildiği her şeyi unutturup ezber bozduran ise Ayperi (Hande Doğandemir) olacaktır. “Bana Masal Anlatma” sıradan bir mahallede, eskimeyen dostlukların kanatları altındaki iki gencin hikayesi! Delikanlı, kalbi iyilikle dolu, kızlar konusunda şeytanın bacağını kıramamış, çekingen dolmuş şoförü Rıza. Kız ise, elini attığı her şeyi değiştirip güzelleştiren masal kahramanı, hayran olunası Ayperi…

Bandırma Füze Kulübü, daha 9 yaşındayken bir uçan balon uğruna babasını kaybeden Umut’un; babasının ellerinden kaçıp göğe yükselen balonla birlikte başlayan uzaya, gökyüzüne tutkunun, füze çalışmaları ile devam etmesi, azim, inat, iptidai şartlarda yaratılan mucizenin Türkiye’ de nihayete eremeyişi ve Amerika-NASA’da Telestar Uydusu’ nun atılmasını göz yaşları için geri sayımı ve atışını izlemesiyle sonuçlanan hayat hikayesidir

İki bıçkın delikanlı olan Tarkan ve Serkan,internette yanlışlıkla bir suça karışmaları sonucu ahlak polisi tarafından nezarete alınırlar. Bu sırada Emniyet, ünlü mafya babası Boğa İsmet'e operasyon hazırlığındadır. Emniyet, bu riskli görevde kendi içlerinden bir kayıp vermemek için Tarkan ve Serkan'a mafyaya sızma görevi verirler. Ancak Tarkan ve Serkan her zamanki şanssızlık ve beceriksizliklerini de beraberlerinde getirirler.