Kate Reddy kariyerinin zirvesinde, 9 farklı ülkenin işlerini yürüten bir finans uzmanıdır. Evli ve iki çocuk annesi olan Kate evin geçimini, çocuklarının bakımını üstlenmiştir. Fakat geceleri uyuyamadığını, sürekli evde ve işte yapması gerekenleri kafasında kurduğunu fark edince, kendisine çok yüklendiğini, ne kadar koşuştursa dahi güzel şeyleri yaşamak için geç kaldığını anlar.

Kızgın beşli durdurulamaz gizli bir silah ile Çini ve kung fuyu yok etmeye çalışan kötü bir adamla savaşıyor. İlk filmdeki kahramanımız Po yine baş rolde karşımıza çıkıyor.Kızgın beşli bu silahı durdurmak üzere Çine doğru yolculuğa çıkarlar. Fakat kahramanımız Po kung fuyu durduracak bu silahı nasıl durdurabilirki? Tabiki de bunu geçmişinde aramalıdır ve esrarengiz güçlerini ancak bu şekilde ortaya çıkaracaktır.

Günümüz İzlandasında geçen bir film, etkileyici bir intikam öyküsünü anlatıyor. Bir suç örgütünün saldırısı nedeniyle karnındaki bebeğini kaybeden bir göçmen kadın, intikam almak için yemin eder. BI sırada yolu, sorunlu bir kadın polis memuru, rüşvetçi bir komiser ve bir mafya lideri ile kesişecektir.

Dr. Martin Harris, Berlin gezisi sırasında bir trafik kazası geçirir ve komaya girer. Komadan çıktığında ise, karısının bile onu tanımadığını görür. Dr. Harris, bir başka kişinin kendi kimliğini çaldığını ve yerine geçtiğini görünce daha da büyük bir şoka uğrar. Kaza öncesinde tanıdığı herkes, artık onun Harris olduğuna inanmamaktadır.Kendi kimliğini ispatlama mücadelesinde yalnızdır, yorgundur ve umutsuzdur. Bilmediği sebeplerden ötürü Gina adlı genç bir kadın ona yardım etmeye başlar...

Ay’ın Karanlık Yüzü filminin konusu insanoğlunun yaptığı bir hata sonrası dünyanın tarihinin en büyük savaşına tanık olması anlatılıyor. Ay’a yapılan yolculuk sonra ayda bulunan bir Decepticon’u canlandıran insanoğlu kendini yine Decepticonlar ile bir savaşın içinde bulur. Transformers serisinin her filminde Decepticonlar biraz daha güçlü olarak karşımıza çıkıyor. Buna karşı seri ilerledikçe de Optimus Prime’ın aslında ne kadar güçlü olduğu ortaya çıkıyor. Fakat serinin 3. filminde Decepticonlar insan hayalini zorlayacak düzeye çıkartılmış diyebiliriz.

2 araba hırsızı arkadaşın karşısına 11 yaşlarında bir çocuk çıkar.Çocuk komşularıdır ve bu ikisinin araba hırsızlığı yaptığını bilmektedir.

“Güzel Günler Göreceğiz” bir gün içerisinde İstanbul’da geçer. Beş farklı karakterin günlük hayatta kesişen yolları ve farkında olmadan birbirlerinin hayatına müdahalelerini anlatır. Film, doğrusal olmayan kurgusu ile bütün hikayeleri iç içe geçirerek anlatır. Bir günlük zaman dilimini; geriye, şimdiye ve ileriye atlanarak ilerler.

Janis MacKenzie, Sarasota’da yaşayan otuz altı yaşında bir fotoğrafçıdır. Ne yazık ki ikiz erkek kardeşinin, anne ve babasını korkunç bir biçimde öldürüşüne şahit olmuştur. Aradan yirmi yıl geçtikten sonra şimdi kardeşinin gelip kendisini de öldürmesini beklemektedir çünkü tek şahidi olarak hayatta var olan kişidir o. Askeri sanatlarda eğitim görmüş biri olarak bu durumla mücadele etmeye hazır beklemektedir. Janis’in artık tek istediği şey bu hesabın kapanmasıdır. Bu hikayenin sona ermesinden başka bir şey değildir.

İntihar eden genç bir kızın ardından Archie ve arkadaşları da topluca intihar etmeye karar verir fakat arkadaşları teker teker ölmeye başlayınca Archie ölenlerin intihar etmediğini, maskeli bir katilin kurbanı oldukları fark eder. Ölmeye yemin etmiş olan Archie artık hayatta kalmak ve sevdiği kızı kurtarmak için büyük bir mücadele vermektedir.

1960 lı yılların Mississippi eyaletinde geçen filmde Eugenie “Skeeter” Phelan, iyi bir eğitim alarak mezun olmuş bir genç kızdır ve diğer yaşıtı kız arkadaşları gibi evlenip, çocuk yapmak yerine kendine meslek edinmek ister. Bir yazar olmak isteyen Skeeter, annesinin “evlenip yuva kurması” gibi beklentilerini de boşa çıkartarak yerel bir gazetede küçük bir köşe sahibi olur. Ev işlerinde püf noktalarını yazdığı bu minik köşe için en yakın arkadaşının siyahi hizmetçisi Aibileen Clarktan yardım ister ve böylece kendisini sıradışı bir projeye başlarken bulur. Bu gizli projede dokunaklı hikayeler yazmaya başlayınca ona bu ilhamı veren hizmetçi Aibileen ve arkadaşı Minnynin anlattığı gerçek hikayelerinden çok etkilenir ve bu siyahi hizmetçilerin yaşadığı insanlık dışı muameleyi ortadan kaldırmayı kafasına koyar.

2. Dünya Savaşı yıllarında savaşa katılmak isteyen, ancak çok güçsüz olduğu için sürekli reddedilen Steve Rogers adlı genç, ABD'nin süper asker yaratma programına gönüllü olarak katılır ve deneyin üzerinde yapılmasına izin verir. Bu deneyden çok daha güçlü biri olarak çıkmış, artık Kaptan Amerika olmuştur. Bundan sonra kötü Red Skull ile savaşmak ve ülkesine yardım etmek zorundadır.

Olayların ardından 10 yıl geçmiştir. Sidney Prescott, olanların yükünü yazarak atlamayı başarmıştır. Bundan sonraki hayatını huzurlu geçirmeyi planlamaktadır; ta ki eski dost yüzünü tekrar gösterene dek...

Oldukça beğenilen Thor serisi en çok seyredilen seri filmlerden birisidir. Avengers filmlerindede görmeye alıştığımız Thor karakteri en sevilen süper kahramanların başında gelmektedir. Karaktere hayat veren Chris Hemsworth duruşu ve oyunculuğuyla göz doldurmuştur. Avengers üyelerinden birisi olan Thor en güçlü süper kahramanlardan birisidir.

“Thor” yalnız bir adamın destansı yolculuğunun, tahtın veliahtı hırçın bir prensken, tahta geçme hakkını kazanan bir süper kahramanın öyküsünü epik bir kurguyla anlatıyor...Öykünün odak noktasında, düşüncesiz tavırları yüzünden antik bir savaşı tekrar alevlendiren güçlü ve kibirli savaşçı Thor var. Dünya’ya sürgün edilen Thor, dünyada insanlar arasında yaşamaya mecbur bırakılmıştır. Ait olduğu dünyanın en tehlikeli kötü adamı, karanlık istila güçlerini Dünya’yı ele geçirmek için yollayınca kahramanımız Thor, gerçek kimliğini ortaya koymak için ne yapması gerektiğini öğrenecektir...