Tatil için hazırlanan ve daha sonradan tatile çıkan iki arkadaş üzücü bir şekilde kaybolur. Aileler çocuklarını büyütürken bazı şeyleri gözden kaçırıp kaçırmadığını düşünmeye başlar. İçlerindeki sorunları bu kaybolma olayı sayesinde derin bir düşünce sarar. Eksiklerini anlamaları bu sayede gerçekleşir ve onları bulmak için gereken her şeyi yaparlar.

Görünüşleri birbirlerinin aynı olan John Standing ve Johnny Spence, tesadüf eseri karşılaşırlar. Alkol aldıkları gecenin ardından John’a uyuşturucu bağımlısı bir anne, mağdur bir eş, küçük bir kız çocuğu, iki metres miras kalır. Durumun karmaşasını açıklayamayan John, yeni kimliğine alışmaya çalışır ve yeteneklerini gördükçe şaşırır.

Altı kısa filmden oluşan bir korku derlemesi İlk film işinden nefret eden bir adam, ikinci film dünyayı hastalarının gözünden görebilen bir doktor, üçüncü film yaralanan ailesi için yardım arayan kör bir çocuk, dördüncü film sıradışı bir bilgisayar korsanı, beşinci film bir şarkı ile ölüm saçan iki adam hakkındayken, altıncı bölüm bir kısa film olmaktan ziyade, önceki beş kısa filmin bir değerlendirmesi niteliğindedir.

Julián, şiddete meyilli bir gençtir ve Solis isimli bir lider tarafından yönetilen bir neo-nazi çetesinin üyesidir. Juliánın tek amacı aile desteğinden ve sevgisinden mahrum kaldığı bu hayatta bir şekilde bir kurtuluş yolu bulabilmektir. Değer verdiği tek kişi ise en yakın arkadaşı Luistir. Julián civardaki bir spor salonunda Carlomonte isimli bir eğitmenden boks dersleri almaya başlar. İçindeki öfkeyi bu şekillerde dışarı vurmaya çalışan genç adamın dönüşümü Alyssa isimli bir genç kızla tanışmasıyla olur. Geçmişi acılarla dolu Alyssa ve Julián birbirlerine aşık olurlar. Genç adam yeni bir hayat kurmak için aktif olarak çalıştığı grubunu bırakmaya karar verir, fakat Luis bu kararına karşı çıkar. İki aşık için işler zannettiklerinden daha zor olacaktır.

2. Dünya Savaşı sırasında, İtalya'da, dağda bulunan Brezilyalı bir grup asker, patlayan mayın nedeniyle paniğe kapılır ve ıssız bir bölgede kaybolurlar. Hem soğuk, hem de açlıktan yorgun düştükleri için bir karar vermek zorunda kalırlar. Ya düşman sınırına yaklaşacak, ya da askeri mahkemeye çıkmayı göze alacaklardır. Sonunda verdikleri karar, İtalya'nın en çok korkulan mayın tarlasından geçmek olur...

30lu yaşlarındaki iki kız kardeş, çocukken gittikleri Ege kasabasındaki yazlıklarına, bu sefer başbaşa bir süre dinlenmeye ve kafa dinlenmeye giderler. Anneannelerinin evine, eski odalarına yerleşen Lale ve Yasemin başta sorunsuzca sahile gidip gelen, iyi anlaşan kız kardeşler gibi görünseler de, ikisinin de içinde kopan fırtınalar çok geçmeden su yüzüne çıkacaktır. Aralarındaki gerilim yan komşu Kerimin hayatlarına girmesiyle iyice su yüzüne çıkar. Beraber geçirdikleri süre boyunca, geçmişten gelen ve halen kanayan yaralar peşlerini bırakmayacaktır.

Patiler yeni maceralarıyla tekrar karşımıza çıkıyorlar.Fernfield Çiftliği’nin sakin hayatı, Budderball, Mudbud, B-Dawg, Buddha ve Rosebud’ın özel güçler veren yüzükler bulmalarıyla bir anda değişir.Siz daha “Arkadaşlar, sakin olun” diyemeden, minik kahramanlar özel yetenekleriyle, dünyayı şekil değiştiren bir uzaylı zorbadan kurtarmaya girişirler. Acaba bu uzaylıyla, gizli kimliklerini ele vermeden savaşabilecekler midir?

Charlie Countryman’ın hayatı Romanyalı Gabi ile tanışıp ona aşık oluncaya kadar gayet sıradan ve normal biçimde geçmekteydi. Gabinin babasıyla aynı uçakta yanyana oturan Charlie, bu tesadüf sonu Gabinin aslında Nigel adında hastalıklı bir kocası olduğunu öğrenir. Şiddete eğlimli Nigel yasa dışı işler de yürütmektedir. Sadece zekaya ve naif duygulara sahip olan Charlie ise Gabiyi yaşadığı sıkıntılardan kurtarmak ister. Ama olaylar öyle bir gelişir ki hayalelrindeki kadını kurtarmak için kendisinin ölmesi gerekmektedir...

Film, sorunlarının çözümü ayrılık olabilecekken birbirlerinden kopamamanın duygusal sıkışıklığını yaşayan evli bir çiftin hikâyesini anlatıyor. Filmin izlediği Ela saygın bir sanatçı, Can ise başarılı bir mimar. İstanbul´un en seçkin semtlerinden birinde, mimari tasarımını Can´ın yaptığı, bir evi paylaşmaktalar. İlişkilerindeki tutku çoklukla sönmüş olsa da karşılıklı saygı ve ilgi, beraberliklerinin sürmesini sağlıyor. Ta ki Ela bir gün Can´ın bir telefon konuşmasına kulak misafiri oluncaya dek...

Cezayirli bir ailenin oğlu olan 26 yaşındaki Farid Fransa’da doğup büyümüş bir hukuk öğrencisidir. Babası hasta düşüp, baba ocağını yıkılmaktan kurtarmak üzere kendisini Cezayir’e gönderince Farid daha önce hiç gitmediği, dilini ve kültürünü bile bilmediği bir ülkeyi ve köklerini keşfetmeye başlar. Ancak babasının köyünde beklemediği bir şekilde, mizah ve dürüstlüklerinden etkilendiği bir grup memleketlisi yavaş yavaş Farid’in dostluğunu kazanır. Fransa’ya göç etme hayali kuran adaşı ve cin fikirli genç kuzeni de onların arasındadır.

İnsanı depresyona sokacak kadar karanlık post-apokaliptik bir gelecekte Kantmiss Evershot 75. Açlıktan Ölme Oyunları’nda şımarık kardeşinin yerine yarışmak üzere gönüllü olur. Bunu yaparak arkadaş olarak sevdiği (gerçeten!) Dale’i geride bırakacak ve fırıncının gerzek oğlu Peter’le hayatta kalma mücadelesi verecektir. Ancak durun bir dakika! Daha bitmedi! Eğer oyunda galip gelirse kokmuş bir et parçası, büyük bir sandviç için indirim kuponu ve yarısı yenmiş bir salatalık turşusu da kazanacaktır.

Toprak, Urfadan Çukurovaya mevsimlik işçi olarak giden bir ailenin ortanca çocuğudur. Sekiz yaşına gelmesine rağmen hiç okula gitmemiş ve nüfusu henüz çıkarılmamıştır. Ablası Zehra başlık parası için, babası yaşında bir adam ile sözlendirilmiştir.

1915 senesinde İstanbul Tıbbiyesi hiç mezun veremedi... Çünkü 1915’de mezun olması gereken sınıf Çanakkale’de külliyen şehit oldu. 50 İstanbul Lisesi son sınıf öğrencisi gönüllü olarak savaşa katılmak isterler ve birliğe katılarak Çanakkale Savaşında (1914 , Saat: 3.30, Kabatepe) hayatlarını kaybederler. Büyüklerinin ölüm haberini alan İstanbul Lisesi öğrencileri sarı olan okul binasının kapı ve pencerelerini siyaha boyarlar. Bugünden sonra hayatlarını kaybeden öğrenciler anısına okul renkleri sarı-siyah olarak kabul edilir...

İhsan bedensel engeli nedeniyle annesine bağımlı olarak yaşamak zorunda olan ve içerisinde kısılıp kaldığı bu hayata günbegün daha fazla küsen genç bir adamdır. Hayalleri vardır; asla gerçekleşmeyeceğini düşündüğü bu hayallerin uktesi ve annesine yük olduğu fikrinin ağırlığıyla yaşamdan kopmaktadır. Temmuz ise idealleri doğrultusunda baba evinden ayrılan ve bu süreçte ayaklarının üzerinde durmak için çabalayan bir heykeltıraştır. Geçinebilmek amacıyla çocuk romanlarında çizerlik yapar ve iyi gittiğini sandığı bir ilişkisi de vardır. Bir anda sevgilisi tarafından terk edilmesi ve elindeki işi kaybetmesi hayatını daha da altüst eder. Temmuz ve İhsanın yolları hayatlarının böylesine karanlık bir döneminde kesişir ve bu tesadüf ikisinin de yeniden doğmasını sağlar.