insan kolonileri isyanda, ancak ufukta daha büyük bir tehlike var. Savaşa ve bir kahramanın doğuşuna tanıklık edin.

Amerikan iç savaşı zamanında geçen, gerçek olaylardan uyarlanan bir yapım. Sene 1864 Abraham Lincoln, sıradışı bir adam olan General Ulysses S. Grantı Birleşik Kuvvetlerin başına getirir. General, Virginia Vadisini korumak üzere 274 askeri lise öğrencisini görevlendirir. Ancak savaş patlak verdiği anda bu öğrenciler, gençliklerini ve geçmişlerini geride bırakarak, ne için savaştıklarını sorgulatan inanılmaz bir mücadeleye başlayacaklardır.

Eskiden yalnızca canavar misafirleri kabul eden Otel Transilvanya yeni gelişmelerin ardından kapılarını insan ziyaretçilere de açmaya başlamıştır. Ancak Drakulanın başka bir büyük sorunu vardır. Yarı vampir yarı insan olan sevgili torunu Dennis vampir özellikleri göstermiyordur. Mavis ile eşi Johnny insan soyundan gelen akrabalarını ziyarete gittiklerinde Drak da canavar arkadaşlarıyla işbirliği yaparak torunu Dennisi eğitim kampına almaya karar verir. Bu eğitim esnasında Drakulanın çok yaşlı ve eski kafalı babası Vlad ailesini ziyaret etmek için otele gelir. Vladin küçük torununun saf kan vampir olmadığı ve otele insanların da kabul edildiği gerçekleriyle yüzleşmesi işleri içinden çıkılmaz bir noktaya sürükler. İlki 2012 yılında vizyona giren keyifli animasyon serisi, sadece ülkemizde değil dünya çapında çok iyi gişe rakamları elde etmiş ve büyük-küçük tüm seyirci kitlesini eğlendirmeyi başarmıştı.

Amerika Birleşik Devletleri ile Meksika arasındaki tehlikeli sınır bölgesinde görev yapan idealist bir FBI ajanı olan Kate Macer, bu bölgede hakimiyet kurmuş çok güçlü uyuşturucu çeteleri arasındaki savaşın ortasında kalacaktır.

Orta yaşa gelmiş, ama hayatı boyunca kuralların hiç dışına çıkmamış bir adam olan Kudret'in (Cengiz Bozkurt) hayatı, bir arkadaşı yüzünden karıştığı soygun vakası ve sonrasında aralarına katılan yeni arkadaşlarıyla bir anda değişir, kendini emektar Toros'uyla birlikte Gaziantep'e doğru giderken bulur. Yol boyunca Kudret ve arkadaşlarının başlarına hem tehlikeli, hem de komik birçok olay gelecektir.

Eski boksör Apollo Creedin evlilik dışı biri ilişkiden doğan çocuğu olan Donnie (Michael B. Jordan) annesinin ölümünün ardından Creedin dul eşi tarafından himaye altına alınır ve zengin bir ailede rahat bir şekilde büyür. Üvey annesinin himayesinde gayet iyi bir yaşama kavuşan Adonis, önündeki tüm iyi yaşam fırsatlarına rağmen tek bir arzu ile yanıp tutuşmaktadır; babası gibi boksör olmak! Kendini eğitmesi için babası Apollo Creedin hem rakibi hem de yakın dostu olan, boks hayatını çoktan geride bırakmış Rocky Balboa’yı bulmaya Philadelphiaya gider.

Küçük bir kasabada yaşayan bir garsonun (Biel) kafasına, erkek arkadaşı (Marsden) ona evlenme teklifi etmeye çalışırken yanlışlıkla bir çivi çakılır. İçine düştüğü durum onu Washington DC’ye sürükler ve ona yardım etme ihtimali olan genç bir politikacıyla (Gyllenhaal) tanışır.O saatten sonra da aşk hikayesiyle Washington’daki politik hayat birbirine girmeye başlar.

Bir grup genç zaman makinasının planlarını keşfederler. Planlar üzerinden zaman makinasını yaratarak, yaptıkları hataları düzeltmeye başlarlar ancak bilmedikleri her değiştirdikleri bir olay başka bir olayı değiştiriyordu.

Futbolcu olma hayali kuran kardeşiyle beraber İstanbul’a taşınan fizik öğretmeni Tarkan’ın (Kutsi) başına türlü şanssızlık gelmiştir. İş arayan Tarkan kendi branşında iş bulamayınca sonunda müzik öğretmeni olarak iş bulur. Aynı okulda İngilizce öğretmeni olan Süreyya ile tanışmasıyla, hayatında önemli değişiklikler meydana gelmeye başlar.

Halim ile Selim komik iki kardeştir. Fakat sıradan kardeşlerden farkları, doğuştan yapışık ikizler olmaları bu yaşa kadar beraber yaşamış olmalarıdır. Küçük bir köyde sıradışı hayatlarına mutlu mesut devam ederler fakat yaşları gelmesine rağmen, kendilerine uygun 'hayırlı' bir kısmet bulamazlar. Hal böyle olunca da büyük şehrin, İstanbul'un yolunu tutarlar... Filmin yönetmenliğini, komedi oyunculuğu ve sunuculuğu ile tanıdığımız İlker Ayrık üstleniyor. Yapımda başrolü Hakan Bulut ile paylaşan Ayrık'a kadroda ayrıca İvana Sert, Suzan Kardeş, Suat Sungur, Erdal Tosun, Ayberk Atilla, Fırat Tanış ve Bülent Şakrak gibi yakından tanıdığımız isimler eşlik ediyor.

Labirent (Maze Runner) serisinin 2. filminde kahramanlarımızı çok daha zorlu bir mücadele bekliyor. Labirentten kaçan Thomas ve arkadaşları, bütün bunların sebebini anlamaya ve İSYAN (WCKD) örgütünün gizemini çözmeye çalışırken kendilerini bir anda Alev (Scorch) adında, akla hayale sığmaz engellerle dolu bir yerde bulurlar. Burada onları yok etmek isteyen büyük güce karşı tüm yeteneklerini sergilemek zorunda kalacaklardır.

Oğlu Can ve kızı Sevgi'yle birlikte, kendi yağıyla kavrularak geçinip giden, onlara mutlu bir yuva vermeyi başaran Elmas (Narges Rashidi), bunları fahişelik yaparak sağladığı ortaya çıktığında bu mutluluk tablosunun aynı hızla yıkıldığını görür: oğlu Can annesine duyduğu öfkeyle birlikte kız kardeşini de yanına alarak dedesinin yanına gider.Bu andan itibaren Elmas'ın tutunabileceği hiçbir dal kalmamıştır, nitekim çok uzun yıllar boyunca sadece çocukları için yaşamaya alışmıştır.

Mandıra Filozofu bu kez de İstanbulluların kafasını karıştırmaya geliyor. Bodrum’un Çökertme köyünde, bir lokma bir hırka yaşayan Mustafali, İstanbul üzerinden modern dünya ile hesaplaşıyor.

Küçük bir kasabadaki okulda, bir lisede sahnelenen oyun sırasında, başrolde oynayan öğrencinin ölümüyle sonuçlanan korkunç bir kaza yaşanmıştır. Kazanın tam yirmi yıl sonra, lisenin öğrencileri bu oyunu tekrar sahnelemek ve yarım kalan sahne performansını tamamlamak isterler. Bu sayede yaşanan trajediden tam yirmi yıl sonra; hayatını yitiren oyuncuyu da anma fırsatı yakalarlar. Öğrenciler; sahnelenecek olan bu yeni oyunla birlikte, geçmişte yaşanan acı olayı yıldönümde onurlandırmayı planlamaktadırlar. Fakat bazı öğrenciler, bu anma törenini fırsat bilerek, kazanın ardındaki gizemi araştırmaya karar verirler. Bu süreçte, bazı şeyleri olduğu gibi bırakmak ve geçmişe ait gizemleri fazla eşelememek gerektiğini olabilecek en korkunç biçimde deneyimlerler.