İnsanları sadece bir bakışta çılgına çeviren garip bir kötülük dünyayı tüketmiştir. Bu gizemli güç dünyadaki nüfusu azalttığında, Malorie (Sandra Bullock) bilinmeyenle yüzleşmek ve iki çocuğuyla birlikte güvende olabilecekleri bir yere sığınmak zorudadır. Oldukça tehlikeli olan bu yolculukta tek bir hataları ölümlerine sebep olacaktır. Üstelik yolculuk sırasında ne olursa olsun gözleri bağlı olmalıdır. Onlar diğer duyularına güvenerek bu yolculuğa atılırken, peşlerindeki bir varlık da kendilerini adım adım takip etmektedir. Bird Box”, çocuklarıyla hayatlarını huzur içinde yaşamanın yanı sıra, muhtemelen efsanelerde bahsedilen güvenli bir cennete girmeyi amaçlayan bir kadın olan Malorie'yi izliyor.

Trol prensi Trym’ın babası Kral Grom’u kurtarmak için sadece 2 günü vardır. Babası taşa dönüşmüş ve kuyruğu ormandaki kötü varlık tarafından çalışmıştır. Trym ve arkadaşları, babasının kuyruğunu alıp hayatını kurtarmak ve krallığı haklı hükümdarına geri vermek için Edvord’un Trol Krallığına doğru vahşi ve tehlikeli bir yolculuğa çıkar.

Zengin işadamı Hakkı Geçer (Peker Açıkalın), karısı Makbule Geçer (İvana Sert) ile tatile çıkar. Sahip oldukları birçok turistik tesis yerine farklı bir yere gitmek isteyen eşinin isteğine pek anlam veremesyen Hakkı, yine de bu teklifi kabul eder. Ancak otelin kapısına yanaşıp aşağı inmelerinden hemen sonra Makbule ortadan kaybolur. Hakkı, bundan sonra otelde karşısına çıkan herkese karısının nerede olduğunu sormaya başlar.

Merkez Bankası her gün 120 milyon dolar nakit parayı dolaşımdan alıp imha etmektedir. Şehrin en başarılı silahlı soygun çetesi de Los Angelesın ünlü bankasının günlük olarak imha ettiği bu paraları almak için imkansız bir soygun planına girişir. Ancak farklı yeteneklerle donanmış olan bu elit ekibin işi planladıklarından daha zor olacaktır. Zira Los Angeles Şerif Bürosunun deneyimli ve cesur elemanları, hırsız çetesinin tam karşısında durmaktadır.

Filmde, çocuklar 'Müsaadenizle Büyükler' diyerek hayvanların da insanlar gibi yaşama hakkına sahip olduğunu anlatıyor. Bir grup çocuk ormanda terk edilmiş köpeklere sıcak bir yuva hazırlamak için bir araya gelir ve gizlice köpekleri beslemeye başlarlar. Çocuklar, sahipleri tarafından ormana terk edilen bu köpeklerin hayatta kalması için çalışırken, kötü niyetli bazı insanlar da köpekleri yok etmek için bir plan yapmaktadır. Yaşadıkları sitenin güvenlik müdürü olan Hakan'ın (Emre Altuğ) desteğini alan çocuklar, kendilerini zorlu bir maceranın içinde bulurlar.

On sekizinci yüzyılın başlarında İngiltere'nin Fransa ile savaşı sürerken, Kraliçe Anne'in (Olivia Colman) tahtta olduğu sarayı ve lüks yaşam tarzı bundan pek etkilenmez. Kraliçenin yakın "arkadaşı" olan Marlborough Düşesi Sarah Churchill (Rachel Weisz), bir yandan kraliçe ile ilgilenirken bir yandan onun yerine ülkeyi yönetmektedir. Düşes Sarah'ın saraya yeni gelen akrabası genç Abigail Masham (Emma Stone), Kraliçe Anne’in gözdesi olabilmek için Sarah ile rekabete girer. Kraliçe Anne’in sağlığı gitgide bozulurken iktidar, hırs, aşk ve hasetten güç alan saray entrikaları da alıp başını gider.

Mahallede herkes tarafından sevilen saf ve temiz kalpli biri olan Hasan, çocukluğunda beri Balım’a aşıktır. Fakat aşkını bir türlü itiraf edemez. Sevdiği kıza kendisini tanıtma fırsatı bulduğunda ise büyük bir rakip ile karşılaşır; Köksal Baba. Hasan, rakibi Köksal Baba’dan kurtulmak için sahtekar bir medyumdan yardım isteyince işler karışır…

1924 yılında Mübadele Antlaşması çerçevesinde teyzesi ve ninesi ile Selanikten ayrılıp, İzmir/Karaburuna gelmek zorunda kalan Cemilin hikayesi.

Audrey ve Morgan, 30lu yaşlarında olan iki en yakın arkadaştır. Los Angelesta sürdürdükleri hayat, Audreyin eski sevgilisinin bir anda evlerine gelmesiyle karışır. Peşinde ölümcül suikastçılar olan bu adam ile ikili kendilerini de bu maceranın içinde bulurlar. Avrupa boyunca peşlerindeki suikastçılardan kaçan ekip, bu süreçte dünyayı kurtaracak bir plan yapmak zorundadır. Uluslararası bir komploya karışan ikilinin her şeyi çözmek için zamanı bir hayli kısıtlıdır.

Yeni seçilen Cumhuriyetçi Başbakan, İngiliz kraliyetini para ve varlık açısından kısıtlamaya kalkar. Bu durum kraliyetin hoşuna gitmez.Aynı adlı kitaptan uyarlanan filmde, İngiliz monarşisinin gerçekliği mizahi bir şekilde aktarılıyor.

Kalabalık bir Kadıköy grubuyla Olimpos’ta eğlenceli bir tatil geçiren Kaan ve Mete, motorlarıyla birlikte İstanbul’a doğru yola çıkarlar. Türlü planlarla yaptıkları bu yolculuk onlara yolun, yolcuğun ve ilişkilerin hiçbir zaman beklendiği gibi gitmediğini gösterir.

John Boyega'nın başrolünde yer aldığı devam filmi Pasifik Savaşı: İsyan, dünyayı yıkıma uğratan canavarlara karşı mücadeleyi sürdüren Jaeger pilotu Jake'in hikâyesini anlatıyor. John Boyega, korkunç "Kaiju"ya karşı insanlığı kurtarmak için hayatını veren efsanevi bir babanın oğlunu, bir zamanlar umut vaat eden bir Jaeger pilotu olan asi Jake Pentecost karakterini canlandırıyor. Jake, eğitimini bırakıp yeraltı suç dünyasına girmiştir. Ancak, durdurulması zor bir tehdit şehirleri yıkıp dünyaya diz çöktürürken, savaşın gölgesinde yetişmiş, cesur bir pilot nesline liderlik eden ve yıllardır ayrı düştüğü kız kardeşi Mako Mori (Rinko Kikuchi) Jake'e babasının mirasına layık bir şekilde yaşaması için son bir şans verecektir. Yenik düşenler için adalet ararken tek umutları yok edici güçlere karşı dünya çapındaki bir isyanda bir araya gelmektir.

Tom, kriket kazasından sonra hastaneye kaldırılmış ve yatılı okula giden yalnız bir çocuktur. Tomun anne ve babası Orta Doğuda çalışmaktadır ve Tomun hiç arkadaşı yoktur. Zengin ama yalnız bir hayat süren Tom, kaldırıldığı bu hastanenin çocuk koğuşuna alınır ve orada yatan diğer çocuk hastaları ve hastanede olup biten olayları öğrenmeye başlar. Tom burada kaldığı ilk gece adına Gece Yarısı Çetesi adı verilen ve bulunduğu koğuştaki çocukların oluşturduğu bir çete ile tanışır ve onların maceralarına dahil olmak ister. Çünkü bu çete diğer çocuk çetelerinden farklıdır ve çetenin tek amacı hastanede yatan çocukların hayallerini gerçekleştirmektir. Tom geldiği bu hastanede Matron adında zalim bir hemşire, inanılmaz bir amacı olan tuhaf bir çete ve bir de korkunç görünen ama bir o kadar da sevecen kalbi ile çocukların yanında olan Poter adında bir hademe ile tanışır ve Tomun eski hayatı bir an da değişiverir!

Cumali, zamanını oğlu Cevher’e kız istemek için hazırlık yapmakla geçirir. Tam da bu sırada aldığı bir haberle sarsılır. Cumali’nin dedesine ait olan huzur evinin arsası satılmıştır ve onun yerine AVM yapılacaktır. Dedesini bu karardan vazgeçirmeyi planlayan Cumali’nin önce dedesi ile barışması gerekir. Aile yadigarı olan saati dedesine verirse onunla barışacağını düşünen Cumali, saati Çetin eniştesinden almak için yola koyulur. Cumali yolda kendisini beklenmedik bir aşkın ve maceranın içerisinde bulur.