Ölü Ekmeği, geleneksel müziğin ustası olmanın hayalini kuran küçük bir çocuğun hikayesini konu ediyor. İklim şartları nedeniyle ağaçların meyve vermediği ücra bir bölgede yaşayan bir çocuk, Türk geleneksel müziği sanatçısı olmayı hayal eder. Bu sırada öğretmeni ile birlikte yolculuğa çıkan çocuk, genç bir kıza bir elma getireceğine dair söz verir.

Hayati küçük bir kasabada edebiyat öğretmenidir ve bir kitabın yazarıdır. Umutsuzca geçmişine bağlanan Hayati’nin aklında hep parçalanan evliliği, hasta annesi ve çürümekte olan ceviz ağacı vardır. Hayatına devam etmek yerine geçmişe saplanıp kalan Hayati, geçmişte yaşadığı olayları düşündükçe kendi zayıflıkları ile yüzleşecek ve kötülüğe karşı hiçbir şey yapmadan oturmanın mı yoksa bunu düşünmenin mi bir günah olduğunu irdeleyecektir.

12 yaşında bir çocuk olan ve akılsız bir aile yemeği olduğunu hiç bilmeyen, yemek pişirme tutkusu olan İbrahimin hikayesini anlatan bir indie draması. Yahudi bir anne ve İslami baba arasındaki karışık bir evliliğin oğlu olan Abe, bir akşam yemeği pişirerek ailesini birleştirmeyi hedefliyor. Brooklyn çevresindeki çok kültürlü pop-up restoranlarda acarajé yapan bir Brezilyalı şef olan Chico ile yemek yapmayı öğrenir.

Genç bir öğretmen olan Salih, Elaldı Köyü’ne atanmıştır. Köydeki yeni hayatına alışmaya çalışırken, köyün güzel kızı Zeynep’e aşık olur. Salih’in en büyük korkusu ise akraba evliliklerinin sık görüldüğü bu köyde Zeynep’in de evlendirilmesidir. Salih hem bu durumu önlemek hem de aşkı Zeynep ile kavuşmak için harekete geçer. Akraba evlilikleri ile ilgili Sağlık Bakanlığı’na dilekçe yazan Salih, bunun önüne geçmek için bir proje planlar. Bunun sonrasında ise köyde birçok trajikomik durum ortaya çıkacaktır.

Falling, muhafazakar bir adam ve eşcinsel oğlunun hikayesini konu ediyor. John Peterson, eşi Eric ve evlat edindikleri kızları Monica ile birlikte Kaliforniya’da mutlu bir hayat sürer. Çiftçi olan babası Willis ise, John’un aile yapısından oldukça uzakta geleneksel bir dünyaya aittir. Willis, emekli olmasının ardından ailesi ile daha yakın olmaya karar verir ve oğlunun da daveti üzerine John’un yanına gider.

Sean Durkinin yazıp yönettiği The Nest, bir girişimci olan Rorynin, Amerikalı eşi ve çocuklarını kendi anavatanı İngilitereye dönmeye ikna etmesini ve ailenin burada yeni bir başlangıç yapmaya çalıştığı sırada yaşananları anlatıyor. Rory, son derece hırslı bir girişimcidir. Amerikalı eşini ve çocuklarını banliyödeki rahat yaşamlarından ayrılarak kendi anavatanı İngiltere’ye taşınmaya ikna eder. Burada bir fırsat yakalayan Rory, eski firmasına katılır ve muhteşem bir malikane kiralar. Kısa bir süre sonra bu çekici yeni başlangıcın ve evliliklerinin altında yatan nahoş sırlar ortaya çıkacaktır.

Molly babası Leo’nun kaotik zihin hali ile mücadele etmektedir. İkili New York’ta dolaşırken, Leo’nun hayal gücü onu yaşayabileceği hayatların etrafında düşüncelere dalar. Bu durum Molly’yi kendi hayatını gözden geçirme ve geleceğini düşünmeye iter.

Jane, akıl hastalığı ile mücadele eden bir kadındır. Büyük bir kriz geçiren Jane, gerçek ve hayal olanı birbirine karıştırır. Tam da bu sıkıntılı süreçte onunla ortak bir özelliği paylaşan Mike adında bir adamla tanışır. Gözden düşmüş bir müzisyen ve kayıp bir ruh olan Mike ile romantik bir ilişkiye başladığında Jane’in hayatı bambaşka bir hal alır.

Küçük bir yanlış adım, şehrin en iyi caz kulübünde çalmak üzere hayatının şansını yakalayan ortaokul müzik öğretmeni Joe Gardnernı New York sokaklarından, yeni ruhların dünyaya gitmeden önce kişiliklerini, tuhaflıklarını ve ilgi alanlarını edindikleri fantastik bir yer olan Önceki Dünya’ya götürür. Joe, insan olmanın cazibesini hiç kavrayamamış olan, erken büyümüş ruh 22’nin yardımıyla dünyadaki hayatına geri dönmeye çalışacaktır.

Genç bir çift, yaklaşmakta olan düğünlerinin heyecanı içindedir. Tam da bu tatlı koşuşturmanın içinde hayatlarını değiştirecek acı bir haber alırlar. Damada tedavi edilemeyen karaciğer kanseri teşhisi konulur ve genç adamın yaşamak için sadece birkaç ayı vardır.

Ressam ve fotoğraf sanatçısı Ali Arif Ersen, bir gün ansızın yakalandığı kilitli kalma sendromu ile kendi vücuduna hapis bir hayat sürmeye başlar. Bu trajik olay sonrasında sadece sol gözünü kırpma yetisiyle yatağa bağlı kalan; konuşma, yutkunma ve diğer tüm istemli kas hareketlerini yitiren Ersen, sanat ve üretme arzusuyla hayata tutunmanın yollarını bulur. Renkli karakteriyle tüm çevresinin gözdesi olan Ersen, dostlarına sürprizler yapmaya, onlarla yemek tutkusunu paylaşmaya devam eder. Gözlüğüne bağlı lazeri harflerin üzerinde gezdirerek iletişim kurarken gözleriyle dijital resimler çizmeye başlar. İTÜ Radyo’da her hafta küratörlüğünü yaptığı caz programı “Kış Bahçesi”ne son beş yıldır hiç aksatmadan devam eden Ersen, dijital resimlerden oluşacak sergisine hazırlanıyor.

Sekiz yaşında küçük bir kız olan Mia zor bir dönemden geçer. Annesinin kaybının ardından kardeşi Emma ve sorunlu babası ile birlikte büyükannesi Rose'un çiftliğine taşınır. Hayatı için yeni bir başlangıç yapmak isteyen Mia bir gün ormanda geçerken ona inanan herkese şans getiren sihirli bir yaratık olan tek boynuzlu atı keşfeder. Ailesi için güzel bir hayat dileyen Mia, tek boynuzlu atı hayatını iyi bir hale getirmesi için kullanmaya çalışır. Mia bu süreçte asıl sihrin başından beri yanında olduğunu keşfeder.

Türkler Geliyor: Adaletin Kılıcı, Balkan coğrafyasındaki zulmün önüne geçmek için zorlu bir mücadeleye girişen Fatih Sultan Mehmet'in seçkin savaşçı birliği Akıncıların hikayesini konu ediyor. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un fethinin ardından rotasını Roma’ya çevirir. Ancak bu sırada Sırp kralı Lazar, Fatih Sultan Mehmet’in Avrupa’daki kararlı ilerleyişinin önüne geçmek ister. Fatih Sultan Mehmet'e ölümüne bağlı olan Akıncılar, Osmanlılara karşı Katolik dünyası ve Papa ile ittifak kuran, Balkan coğrafyasında büyük bir zulme neden olan Lazar’ın planını bozmak için, harekete geçer. Fatih’in Akıncıları, hak ve adaleti sağlamak ve yaşanan zulme dur diyebilmek için zorlu bir mücadeleye girişir.

Bir şarkı sözü yazarının, yeni şarkısını yazmaya çalışırken karşılaştığı, dört farklı hikayenin iç içe geçerek anlatıldığı filmde; Aşk, ilişkiler ve yalnızlık teması komedi biçiminde işlenmiştir.