Kariyerine 25 yaşında Chicago Sun Times’ta başlayan, film eleştirmenliğinin ciddiye alınması ve kurumsallaşmasında öncü bir rol üstlenen, bütün dünyadaki eleştirmenlerin kullanacağı bir yöntem haline gelecek olan yıldız sisteminin yaratıcısı Roger Ebert’ın son yıllarında kendi blog’unda kaleme aldığı otobiyografisi Life Itself: A Memoir adıyla kitaplaşmıştı. Bu kitaptan yola çıkan film, Roger Ebert’in sinema tarihinin yarısına yayılan serüvenine odaklanıyor.

Paleoantropolog Lee Bergerin insan olmayan dünyanın en eski mezarlığını bulduğu Güney Afrikanın İnsanlığın Beşiğine yolculuk. Lee ve ekibi, bu eski, küçük beyinli, maymun benzeri yaratığın karmaşık cenaze törenleri uyguladığını kanıtlarsa, insansı evrimi ve inancın kökenleri hakkında bildiğimiz her şeyi değiştirecek.

90’lı yılların en çok konuşulan isimlerinden biri olan Kurt Cobain, genç yaştaki ölümüyle ardında büyük tartışmalar bırakmıştı. Şimdi aradan geçen yılların ardından Montage of Heck, Cobain’in hayatına hiç olmadığı kadar detaylı bir bakış atıyor.

Bu belgesel, uzak galaksilere ait capcanlı fotoğraflarla hayal gücünü harekete geçiren James Webb Teleskobunun icadından fırlatılmasına uzanan tarihî yolculuğunun izini sürüyor.

Şeytan Davası, "ruhun şeytan tarafından ele geçirilmesi" kavramının ABD'deki bir cinayet davasında ilk ve son kez resmî bir savunma gerekçesi olarak kullanılmasını inceliyor. Sözde "içine şeytan giren" bir çocuk ve şoke edici bir cinayete ilişkin birinci ağızdan ifadelere yer veren bu tuhaf öykü, bilinmeyen şeylerden kaynaklanan korkumuz hakkında düşünmemizi sağlıyor.

Hindistan'ın güneyinde yaşayan Bomman ve Bellie adlı bir çift, yaşamlarını Raghu adındaki öksüz kalmış yavru bir file bakmaya adayınca ortaya benzersiz bir aile çıkar.

Venezuela'da çocuk ve gençlerin suça eğilimlerini engellemek için oluşturulan orkestrada keşfedilerek, genç yaşında adını efsaneler arasına yazdırmayı başaran ünlü Maestro ve Los Angeles Filarmoni Orkestrası Şefi Gustavo Dudamel'in belgeseli...

Belgesel filmde 1990'ların efsanevi müzisyenleri Kerim Çaplı ve Yavuz Çetin ile bünyesinde yer aldıkları Blue Blues Band'in hikayeleri anlatılıyor. Yaşadığı psikolojik rahatsızlık nedeniyle Boğaz Köprüsü'nden atlayarak yaşamına son veren Yavuz Çetin ile bir zamanlar Jimi Hendrix'le aynı sahneyi paylaşmış, ancak Çetin gibi hayatı trajik bir şekilde son bulan Kerim Çaplı'nın yakınları ve dostları, bu iki büyük müzik insanından bahsedecek.

Türk tiyatrosunun usta ismi Genco Erkal ile bir yürüyüşe çıkın ve çocukluğundan oyunculuk ve yönetmenlik kariyerine uzanan muhteşem hayat öyküsünü kendisinden dinleyin.

Futbol yıldızı Johnny Manziel'in hızlı yükselişini ve ani düşüşünü anlatan belgeselde Manziel'in kendisi, dostları ve koçlarıyla yapılan röportajlar var.

Kerim Çaplı ve Yavuz Çetin… Müzik, tutku ve acı dolu hayatları erken sona eren iki dahi… Fakat bizim onların zihinlerine yaptığımız yolculuk, “Blue Ekstra”da devam ediyor. Daha önce yayınlanmamış 2 saatlik röportajlar eşliğinde unutulmaz anılara, şarkıların hikayelerine, albüm kayıtlarının detaylarına, yüzleşmelere ve pişmanlıklara tanık olacaksınız. “Blue Ekstra”, trajediyle örülü bu öykünün derinlerine dalmak ve yap-boza yeni parçalar eklemek isteyenler için.

Son altmış yıl içerisinde Türk sanatında devrim yaratan, nesillere ilham olup onları eğiten tanınmış ressam Devrim Erbilin üretken sanat yolculuğunu keşfe çıkın.

Film, moda ve Hollywoodun en büyük yıldızlarından biri olan Audrey Hepburn’ün hayatına odaklanıyor. 24 yaşında ilk Akademi Ödülünü kazanan ve dünyanın en büyük kültürel ikonlarından biri olan Audrey Hepburn’ün hayatının bilinmeyenlerinin gözler önüne serildiği filmde, onu yakından tanıyanlarla yapılan röportajlara yer veriliyor.

Türkiye sinemasında kuir arzuya nasıl yer verildiğini ve uygulanan sansürü gözler önüne seriyor. Atıf Yılmaz’ın 1985 yapımı “Dul Bir Kadın” ve 1987 tarihli “Kadının Adı Yok” filmleri ile Yavuz Özkan’ın 1992’de çektiği “İki Kadın” filminin incelendiği belgeselde, bu üç filmin kuir’i konu edinen örneklerinden mi yoksa utangaç bir örnek mi olduğu sorusu tartışılıyor. Belgeselde ayrıca 1980’lerdeki kadın filmlerindeki karakterler arasındaki ilişkinin nasıl ele alındığı inceleniyor.

Tanınmış matematikçiler, parçacık fizikçileri ve kozmologlar sonsuzluk kavramını ve evren açısından doğurduğu akılalmaz sonuçları derinlemesine inceliyor.

New York'un oyun parklarında doğan "AND1", sokak basketbolunu kitlelere taşıyor, geleneğe meydan okuyor ve yol boyunca basketbolun yaramaz çocuklarından oluşan bir takım kuruyor. "AND1'in Yükselişi ve Düşüşü", bu çok sevdikleri oyunu kitlelere sevdirmek hayaliyle yola çıkan üç arkadaşın yolculuğunun izini sürüyor. Bu üç kafadar sokak basketbolunun yeraltı formuyla bağlantılı olarak milyar dolarlık basketbol endüstrisini alaşağı etti. AND1'in kurucuları ve sokak basketbolunun The Professor, Hot Sauce, Skip 2 My Lou, The Main Event, Shane the Dribbling Machine gibi efsane isimleri bu deneyimi ve markanın yolculuğunu anlatıyor.

Ölümüyle tüm dünyayı yasa boğan ve cenaze törenine 30 milyon kişinin katıldığı ve TV'lerde yaklaşık 2.5 milyar kişi tarafından canlı yayında izlenerek rekor kıran Prenses Diana’nın çalkantılı hayatına dair bilinmeyenler ve çok özel görüntüler, Prenses Diana'nın ölümünün 25. yıl dönümünde ilk kez ortaya çıkıyor.

Peyzajımızın gizli yangın hikayelerine ve ölümcül yangınlarla mücadele eden itfaiyecilerin ve sakinlerin sahadaki deneyimlerine dair bir araştırma.

Senegalli bir göçmen olan 29 yaşındaki Amina, İstanbul’da bir tekstil şirketinde mağaza modeli olarak çalışmaktadır. Yedi yıl önce, kızının ihtiyaçlarını karşılayabilecek parayı kazanabilmek için, ondan ayrı kalmayı göze alarak Türkiye’ye göç etmiştir. Amina, siyah bir göçmen kadın olarak Türkiye’de birçok zorlukla karşı karşıya kalır. Bir gün kızına ve ülkesine geri dönebilme umuduyla yaşadığı zorluklara göğüs gererken gerçek bir model olabilmenin hayallerini kurar. Amina, bir göçmen olarak içinde yaşadığı gerçeklikleri ve hayalleri arasında gelgitler yaşar.

Haldun Dormen, etkileyici oyunculuk kariyeri boyunca tiyatro öğrencilerine çok çalışmaları ve hayallerinin peşinden gitmeleri konusunda ilham vermiş ve onları cesaretlendirmiştir. Filmin adına ilham veren bu sözün hikayesi.

Gerçek olayları konu alan bu belgeselde bir baba, kızını öldüren kişinin yargılanması için Fransa ve Almanyada onlarca yıl mücadele verdikten sonra sıra dışı bir yola başvuruyor.